Önce; İnanmak! (PE Valencia - Efes Pilsen Maçı Öncesi)

2 Aralık 2010 Perşembe


Efes Pilsen, bu akşam gruptaki ilk deplasman galibiyetini almak için Power Electronics Valencia deplasmanında! İstanbul'da 79-63'lük skorla rahat yendiğimiz Valencia, Manuel Hussein'in gidip yerine tecrübeli koç Svetislav Pesic'in (Geçtiğimiz sezon ortasında ve bu sezon başında Efes Pilsen'in gündemine gelmişti. Vaktinde şöyle bir yazı yazmışım.) gelmesiyle ve ilk maçta oynamayan Nando De Colo & Jeremy Richardson'un iyileşmesiyle artık daha tehlikeli bir takım. Tehlikeli olduklarını grubun en zor deplasmanından, Atina'dan, galibiyet çıkartarak gösterdiler. Ayrıca, ligde de toparlandılar...

Euroleague'de en son deplasman galibiyetini yaklaşık bir sene önce Orleans gibi güçsüz bir rakibe karşı alan Efes Pilsen için bu maç bu çarkı kırmak açısından önemli. Zor bir deplasman olacağını düşünsem de kadro olarak Efes Pilsen'in daha ağır bastığını söyleyebilirim. Efes Pilsen'in bu deplasmanda yapması gereken ilk şey; inanmak. İnanç olmadığı zaman ne kadar karaktersiz bir oyun ortaya koyduğumuzu Atina deplasmanında acı bir şekilde gösterdik.

Efes Pilsen'in, Valencia'ya göre daha donanımlı bir takım olduğunu düşünüyorum. Efes Pilsen'in Valencia'ya karşı en büyük silahı; pota altı. Valencia'nın iki pivotu Javtokas ve Lischuk(özellikle) çok faul yapan uzunlar. Topu ısrarla pota altına indirerek Valencia uzunlarına erken fauller aldırabilir, onları faul problemine sokabiliriz.

Valencia skor gücü düşük bir takım ve 6 maç sonunda maç başına attıkları sayı; 68.5. Bu kadar az sayı atmalarının nedeni kötü olan üçlük yüzdeleri ve maç başına 17.5 top kaybı yapmaları. Takım halinde bu konuda istikrarlı bir takımlar. De Colo (3.5), Claver (2.7) Cook (2.5), Savanovic (2.2), Martinez (2.2) ise bu konuda başı çeken oyuncular.

Efes Pilsen ise maç başına rakip potalara 80.3 sayı bırakıyor. Bu akşam attığımız skor belki bu rakamın altında kalabilir ancak; hücumda sabırlı bir şekilde topun değerini bilerek top çevirmek, iç-dış dengesini sağlamak, faul yaptırmak ve bu sezon olduğu gibi yüzdeli bir şekilde(aman nazar değmesin!) faulleri atmak bizim adımıza hücumun anahtarları. Top kaybetme potansiyeli yüksek olan Valencia'yı top kaybına zorlamak (Sinan Güler!), zaten kötü şut atan kısalarına karşı 1-1'lerde yenilmeyip onları kötü şut yüzdesine zorlamak ise savunmadaki anahtarlarımız olacaktır. Umarım baştan sona konsantrasyonu yüksek, karakterli bir oyun sergileyerek ve az basit hata yaparak çok önemli bir galibiyet alırız. Bunun için yapmamız gereken ilk şey; inanmak!

1 yorum:

Adsız,  2 Aralık 2010 19:22  

biz onlara inanıyoruz, inşallah alacaklar bu maçı.

Yorum Gönder