Euroleague'de 7. Haftanın Ardından (1-2 Aralık 2010)

7 Aralık 2010 Salı

A Grubu

BC Khimki: 92 - Partizan: 65
Vujosevic sonrası Partizan gerçekten de tat veren bir takım değil. Bu maçtan sonra grubun 3.sırasında bulunsalarda bu gerçek değişmiyor. En büyük avantajları Pionir Arena. Deplasmanda ise sadece sıkıntılı süreçten geçen Prokom'u yenebildiler. Bu maçta ise Khimki daha ilk çeyrekten olayı bitirdi. Bunun da en büyük nedeni; Partizan'ın inanılmaz kötü savunma performansıydı. Hatta bir savunmadan söz etmek bile yanlış. Tek yaptıkları 1-1'lerde yenilip, faul yapmaktı. Sadece ilk yarıda 16 faul yaptılar ve özellikle uzunları Jawai ve Gist -ki takımın en önemli iki silahı şu anki görüntüde- erken faul problemi yaşadı. Hücumları zaten Jawai'nin pota altında topla buluşturulması üzerine kurulu olduğundan dolayı onun kenarda olduğu dönemde çok fazla bir şey üretemiyorlar. Yeri gelmişken itiraf etmem gerekiyor; Vesely bu sezonun en büyük hayal kırıklığı benim için. Kafasını toparlayıp, konsantre olmadığı sürece pek de fazla umut yok gibi. Partizan adına bu maçta en büyük katkıyı yine Gist 18, Jawai 16 sayı ile verdi. Ayrıca, yeni transfer Jerrells'ın sistem dışı 13 sayısı var.

Partizan için ne kadar olumsuz şey söylediysek Khimki adına da o kadar olumlu şeylerden bahsedebiliriz. Öncelikle olayın mücadele tarafında hep varlar, bu önemli. Scariolo gibi iyi bir antrenöre sahip olmaları ise bence en büyük avantajları. Langford'ın önderliğinde istikrarlı bir takımlar. Bu maçta da hafif sakatlığı bulunmasına rağmen 22 sayı - 6 ribaund - 3 asist - 3 top çalma - 2 blok'luk harika bir performans sergiledi. Planinic de gününde olunca (16 sayı - 4 ribaund - 3 asist - 2 top çalma) rahat bir galibiyet aldılar.

Caja Laboral: 75 - Asseco Prokom: 81 
Caja Laboral için ne söylemek gerekir bilmiyorum. 2/2 ile başladıktan sonra 5/5 yaptılar ve bu maçta 7 sayıdan daha az fark yedikleri için grubun 5. sırasındalar. Caja Laboral ilk yarıyı 5 sayı farkla önde kapatsa da iyi bir oyun ortaya koymamıştı. 2. yarıda doğru şut tercihleri yapan, takım oyunu ortaya koyan Prokom maçı kazandı. Prokom'da Varda 16 sayı, Ewing 13, Lapeta 11 sayı üretti. Caja Laboral cephesinde ise San Emeterio'nun ve Teletovic'in 13 sayısı var. Teletovic 5/10 ikilik, 0/7 üçlük atarak maçın kaybedilmesinde önemli rol oynadı diyebiliriz.


Zalgiris: 68 - Maccabi Electra: 71
Haftanın çekişmeli maçlarında biriydi. Sert ve kafa kafaya giden maçın ilk yarısını Maccabi, Jeremy Pargo'nun inanılmaz smaçıyla 34-35 önde tamamladı. Maç genelinde akıllı bir basketbol oynayan, maç sonunda daha az hata yapan Maccabi maçı kazanmayı bildi. Schortsanitis 22 sayı - 6 ribaund - 3 asist - 2 top çalma ile ve Doron Perkins de 20 sayı - 7 ribaund - 2 asist - 2 top çalma ile oynadı. Bu performanslara Eidson'un müthiş savunması ve maçın sonunda attığı üçlük eklenince zorlu Kaunas deplasmanından galibiyetle döndü Maccabi. Zalgiris'de ise Pocius, Kalnietis, Delininkaitis ve Begic 10'ar sayı üretti.

B Grubu

Olympiakos: 86 - Brose Baskets: 69
İlk maçtaki gibi sürpriz bir galibiyet kovaladı Alman ekibi ancak bu sefer şansları yaver gitmedi. Maçın başlarında yakaladığı üstünlüğü ancak ilk çeyreğin sonuna kadar koruyabildi Brose Baskets. Bu dakikalardan sonra ev sahibi Olympiakos'ın kontrolünde geçen maç 86-69 Kırmızılar'ın üstünlüğüyle sonuçlandı. Skoru sürükleyen isimler ise Olmypiakos'da Spanoulis ve kenardan gelen Bourousis-Mavrokefalides ikilisi oldu. Brose Basket'de ise Kyle Hines kenardan gelerek yaptığı 15 sayı-10 ribaund ile double-double'a imza attı.

Lottomatica Roma: 95 - Spirou Charleroi:83
Roma ekibi, evinde favori olarak çıktığı maçı 12 sayı farkla kazanarak grupta 2. sıranın takipçiliğini sürdürdü. Lottomatica'da öne çıkan isim şüphesiz haftanın en değerli oyuncusu olan Darius Washington'ın 27 sayı'lık performansıydı. Fakat takımın oyun kurucusu olan ismin maçı 0 asist ve 4 top kaybıyla tamamlaması ilginç bir not. Haftaya oynayacakları Real Madrid deplasmanından ise bir galibiyet çıkarmaları halinde Top 16 için büyük bir avantaj sağlayacaklar.

Unicaja Malaga: 75 - Real Madrid: 71
Maçı yaklaşık 38 dakika üstün götüren Real Madrid, Unicaja'nın son dakikalardaki atağına karşılık veremedi ve bu önemli maçtan mağlup ayrıldı. Son 2 dakikada gelen 12-2'lik seriyle maçı kazanan Unicaja'da Joel Freeland 15 sayı-10 ribaund ile double-double yaparken, maçın son anlarında kritik basketlere imza atan Saul Blanco'un 17 sayısı vardı.


C Grubu

Fenerbahçe Ülker: 100 - Cibona Zagreb: 70
İçinde bulunduğu kriz ortamından dolayı belki de tarihinin en kötü Euroleague performanslarından birini gösteren Cibona (0-7), bu yıl Euroleague'in en iyi iç saha performansına sahip takımıyla deplasmanda karşılaştı. Fenerbahçe Ülker, kesin favori olduğu karşılaşmayı 30 sayı farkla kazandı. Ukic oynadığı kısa sürede 17 sayı kaydederken, Kinsey ise 20 sayıyla Fenerbahçe'de yıldızlaşan isimlerdendi. Cibona'da ise ligin sayı kralı Bogdanovic 23 sayıyla maçın en skorer ismiydi.

Montepaschi Siena: 90 - Lietuvos Rytas: 72
C grubunda liderlik için Fenerbahçe ve Barcelona ile kapışan İtalyan temsilcisi, deplasmanda yendiği Rytas'ı bu sefer de kendi evinde farklı yendi. Baştan sona üstün götürdüğü maçı rahat kazanan Siena'da Bo McCalebb 15 sayı-4 asist-5 top çalma ile oynadı. Rytas'da ise takımın önemli iki ismi El-Amin ve Jasikevicius'un toplam 7 sayı-4 asist ile oynaması farklı mağlubiyetin en önemli nedenlerindendi.

Regal FC Barcelona: 76 - Cholet Basket: 62
Navarro ve Pete Michael'in yokluğunda skorer isim bulmakta zorlanan Barcelona, Cholet'i pota altındaki etkili uzunlarıyla geçmeyi başardı. Takıma sonradan katılan Joe Ingles'ın da 5'te 0 üçlükle skor üretmekte sıkıntı çektiği maçta, Perovic-Ndong-Lorbek üçlüsü galibiyeti getirdi. Haftaya deplasmanda Fenerbahçe Ülker ile oynayacak olan Barcelona'da Pete Michael yine forma giyemeyecek. Navarro'nun durumu ise henüz net değil.

D Grubu

PE Valencia: 62 - Efes Pilsen: 56
Maç ile ilgili yazıyı yine her zaman olduğu gibi şuraya yazmıştım. İlk çeyrekte 9 sayı, son çeyrekte 8 sayı üreten bir takım yenilmeye mahkumdur. Yakın zamanda detaylı olarak bir Efes Pilsen yazısı yazacağım. Geçiyoruz...

CSKA Moskova: 68 - Panathinaikos: 72
Vujosevic sonrası da CSKA kaybetmeye devam ediyor. Ligde de maçlarını kaybettiler. Bu maçta biraz da mücadele ettiklerini söyleyebilirim ancak bu galip gelmelerine yetmedi. Maçın sonunu daha iyi oynayan PAO maçı kazandı. Panathinaikos'da oyuna 10 oyuncunun sayı üretmesi güzel detay. Diamantidis 17, Perperoglou ise 12 sayı atarak çift haneli rakamlara ulaştılar.CSKA'da ise Sokolov'un 17, Vorontsevich'in 11, Smodis'in 11 ve Siskauskas'ın 10 sayısı mağlubiyeti önleyemedi.

Union Olimpija: 82 - AJ Milano: 75
Rengimi belli edeyim bu sezon Efes Pilsen'den sonra Euroleague'de en çok desteklediğim takım; Union Olimpija. Maddi imkansızlıklara rağmen, takım içerisinde iyi bir birlik-beraberlik oluşturarak taraftarla bütünleşerek çok iyi bir atmosfer yakaladılar. Bu maçta ilk çeyreğe çok iyi başlamalarına rağmen bunu devam ettiremediler. Hatta son çeyreğe 6 sayı geride girdiler ancak muazzam bir son çeyrek oynarak 31-18'lik çeyrek skoru ile maçı kazandılar. Gregory 17 sayı - 11 ribaund, Jagodnik 15, Ilievski 14 sayı  sayı ile galibiyeti getiren isimler olurken Milano cephesinde ise Finley 16, Hawkins 14, Melli 13 sayı üretti.

* Maçların skorlarına tıklayarak detaylı istatistiklere ulaşabilirsiniz.

** A ve D gruplarını Burhan, B ve C gruplarını Emre yazdı.

0 yorum:

Yorum Gönder