Efes Pilsen:75 - Olympiakos:77 (Uzunsuz Bu Kadar Oluyor)

Raduljica'nın olmadığı CSKA maçı için "Pivotsuz Bu Kadar Oluyor" başlığını atmıştım. Bu maçta bileğini burkan Kerem Gönlüm de yoktu ancak buna rağmen iyi savunma yapan, rakibinin temposunu düşüren, pota altına yardım getiren, genelde de dengeli hücum eden ve ilerisi için umut veren bir Efes Pilsen vardı. Raduljica ve Kerem Gönlüm'ün eksikliğine rağmen güzel sinyaller verdi takım.

Efes Pilsen Merter Tesisleri’nde oynanan maça Efes Pilsen, Wisniewski-Rakocevic-Sinan-Nachbar -  Dudley beşiyle başlarken konuk ekip Olympiakos adına ise Teodosic-Spanoulis-Papanikolaou-Nielsen-Nesterovic ilk beşi sahadaydı. Maça hızlı başlayan Olympiakos, Teodosic ve Matt Nielsen’in etkili oyunuyla ilk periyodu 21-18 önde bitirdi. İkinci periyotta savunmada rakibini durduran ve hücumda da daha iyi bir oyun ortaya koyan Efes Pilsen, Roberts ve Rakocevic’in etkili şut performansı ile devreye 36-33 önde girdi.

2. yarıda da iyi savunmasını sürdüren Efes Pilsen, 3. periyodu 50-47 önde geçti ve ardından 32.dakikada skoru 55-47’ye getirerek farkı 8 sayıya taşıdı. Farkın 8 sayıya çıkmasının ardından Olympiakos’un tecrübeli koçu Ivkovic mola aldı ve bu dakikadan itibaren hızlı hücumlarla kolay basketler bulup farkı azaltan Olympiakos 12-0’lık seri yakalayarak son 4 dakika kala skoru 55-59’a getirdi. Çekişmeli bir oyuna sahne olan son dakikalar Rakocevic ve Spanoulis’in karşılıklı basketleriyle geçildi. 4.periyodun bitimine 22 saniye kala Thornton’un basketiyle skor 65-65 gelirken, son topta iyi bir savunma yapan Efes Pilsen maçı uzatmaya götürdü. Uzatma periyodunda Spanoulis’in etkili oyunuyla beraber rakibine göre daha iyi bir performans sergileyen Olympiakos, Papanikolaou’nun son 2 saniyede attığı basketle maçı 77-75 kazanmayı bildi.

Maçın en skorer oyuncusu 21 sayı ile Rakocevic olurken, Efes Pilsen adına Roberts’ın 17 sayı-6 ribaund, Kerem Tunçeri’nin 9 sayı-4 asist-4 top çalma, Thornton’un 9 sayı-7 ribaund’luk performansları dikkat çekiciydi. Yunan ekibi Olympiakos’ta ise Spanoulis’in 16 sayı-3 ribaund-3 asist, Papanikolaou’nun 15 sayı-7 ribaund, Nesterovic’in 14 sayı-2 ribaund, Teodosic’in 10 sayı-5 ribaund-6 asist’lik performansları önemli katkılardı.

Roberts'a bir paragraf açmak gerek... Gerek hücumda gerekse de savunmada önemli roller üstlendi yeni transfer. İlk izlenimlerim savunmada enerjik ve sert, ribaund konusunda ise önemli bir güç. Hücumda da hiç fena işler yapmadı, özellikle dış şutunun da olması -ki bu maçta 3/3 ile üçlük attı- Efes Pilsen için ilaç niteliği taşıyor rakip savunmayı yıpratma konusunda.

Bu arada sakatlığı bulunan Raduljica ve Kerem Gönlüm bu maçta forma giymediğini söylemiştim. Kerem Gönlüm'ün en az 2 hafta sahalardan uzak kalması bekleniyor ve Cumhurbaşkanlığı Kupası'nda forma giymesi çok zor gözüküyor. Raduljica konusunda ise durum daha da kötümser. Maça koltuk değnekleriyle gelen genç oyuncu en az 6 hafta sahalardan uzak kalacağını söyledi...

Maça "0" noktasından tanık olan birisi olarak maçtan güzel anılarla da ayrıldım. Bunlardan biri büyük bir hayranı olduğum tecrübeli guard Theo Papaloukas oldu. Bir oyuncunun her hareketi mi tecrübe olur, her hareketi mi karizmatik olur? Theo Papaloukas ise olur! Ses tonu aklıma geldikçe halen daha gülüyorum... :)

Diğer olay ise Ivkovic ve fırçaları oldu... Keselj, Spanoulis, Teodosic, Nesterovic... Papaloukas dışında her oyuncu nasibini aldı bu fırçalardan... Ayrıca, Ivkovic'in kenar oyunlarını da yerinden görmek harika bir şans olsa gerek...

Not: Fotoğraf www.efesbasket.org'dan