Sonunda Messina'nın Real Madrid'i (Real Madrid - Efes Pilsen Maçı Öncesi)

3 Şubat 2011 Perşembe


İlk turda B grubunu 6 galibiyet - 4 mağlubiyetle Olympiakos'un ardından 2. olarak tamamlayarak Top 16'ya kalan Real Madrid, McCalebb'in sakatlığından sonra grubun "1. torba görünümlü 2. torba takımı" haline geldi. Messina'nın takımı Top 16'ya 2/2 ile başlayarak bu unvanın da hakkını vermiş oldu.

En son 30 Aralık'ta ezeli rakibi Barcelona'ya boyun eğen Real Madrid o tarihten bu yana mağlubiyet yüzü görmedi. Aynı durum 2 Ocak'ta Fenerbahçe Ülker'e yenilen Efes Pilsen için de geçerli. İki takım arasındaki benzerlik bununla da sınırlı değil. Euroleague'de evinde maç kaybetmeyen 3 takım var. Bunlar; Maccabi, Real Madrid ve Efes Pilsen. İlk turda 4 mağlubiyet alan Real Madrid bunların 4'ünü de deplasmanda aldı. Ligde 3 mağlubiyetleri var, o 3 mağlubiyet de Caja Magica dışında.

Geçtiğimiz hafta Avrupa'nın en zor deplasmanlarından birinden galibiyetle çıkan Efes Pilsen bu akşam yine Avrupa'nın en zor deplasmanlarından birine çıkıyor ve karşısındaki rakip de en az kendi kadar formda. Yaklaşık 2 senedir bir türlü istediği takımı sahaya yansıtamayan Messina bu sefer taşları yerine oturttu gibi. Elindeki önemli parçaları bir araya getirerek tehlikeli bir takım oluşturabildi, gerek hücumda gerekse de savunmada işleyen bir sistem yaratabildi sonunda.

Real Madrid'in "takım" olduğunu kanıtlayan verilerle başlayalım... Öncelikle şunu belirtmek lazım, takımın sabit bir ilk beşi var; Prigioni(Rodriguez), Llull, Suarez, Reyes, Tomic. Kenardan gelerek önemli katkı yapabilecek isimler ise; D'or Fischer, Rodriguez, Tucker, Velickovic ve 91'li Mirotic. Toplamda bu 10 oyuncu arasında süreyi uygun bir şekilde dağıtıyor tecrübeli koç Messina, bu takımın diri kalması açısından gayet önemli. Bu isimlerinin yanında benchte oturan diğer isimler ise Vidal ve yeni transfer Mirza Begic.

Takımın direksiyonu 33 yaşındaki Pablo Prigioni'de. Sistemin önemli parçalarından, skorer olarak çok fazla öne çıkmıyor belki ama takım arkadaşlarını öne çıkarıyor, düzenin işlemesi açısından çok önemli tecrübeli guard. Yedeği olan Sergio Rodriguez için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Rodriguez ise aslında yetenekli, birebiri güçlü, saha görüşü iyi bir oyuncu. En büyük dezavantajı kolayca kontrolden çıkmak ve vasat şutu. Kendine hakim olamadığı zaman takıma yarardan çok zarar veriyor.

Takımın en skoreri 12.7 sayı ortalamasıyla Sergio Llull. Ayrıca oyunda kaldığı 27 dakikayla da Messina'nın en çok güvendiği oyuncu konumunda. Hücum yöne güçlü, pürüzsüz bir bileğe sahip, savunması da gayet kuvvetli. Ondan sonra en çok süreyi alan oyuncu ise Carlos Suarez, tamamlayıcı parça, takımı "takım" yapan oyunculardan. Oyunun iki yönünü de iyi oynayabilen, gerektiği zaman skor katkısı yapan, gerektiği zaman ribaund alan, gerektiği zaman ise sistemin işleyişini sağlayan oyuncu. Bu ikilinin uyumu bu sezonki başarılarının en büyük etkenlerinden. Bu ikiliye benchten destek veren oyuncu ise Clay Tucker. Daha çok olayın şut ve skor yönünde bulunan ABD'li oyuncu bu sezon ritmi tam olarak bulamasa da soyadının hakkını verebilecek bir şutör.

Gelelim uzun rotasyonlarına... Real Madrid pota altında Euroleague'in en iyilerinden biri. Euroleague en çok ribaund alan takımı; maç başına ortalama 40 ribaund alıyorlar! Felipe Reyes, Ante Tomic, D'or Fischer, Nikola Mirotic, Novica Velickovic ve Mirza Begic. Felipe Reyes ve Ante Tomic bir sıkıntı olmadığı zaman ilk beş çıkan uzanlar. Reyes; Llull ve Tucker'ın ardından takımın en skorer 3. oyuncusu konumunda, ribaundda da takımın 3.sü. Müthiş güçlü ve winner bir oyuncu. Ante Tomic, Messina'nın KK Zagreb'den getirdiği ve güvendiği yetenekli bir uzun. Yetenekli ancak bitiricilik açısından zayıf. Fiziğiyle ve ayak hareketleri önemli farklar yaratabiliyor. Rakibine çok kolay faul yaptırabilen bir oyuncu ama yaptırdığından daha fazla faul de yapabiliyor. Çabuk faul problemine girebilmesinin yanından oyun içindeki düşüşleri de diğer bir zaafı 23 yaşındaki oyuncunun. Fischer ise kenardan gelerek nerede ne ribaund varsa silip süpüren bir oyuncu. Takımın en çok ribaund alan ve en çok blok yapan oyuncusu. Çok iyi bir atlet, çok iyi bir savunmacı. Hücumda ise bu görüntüden çok uzak Top 16'da oynadıkları 2 maçta %22.2 saha içi yüzdesi var ki, bunu bu maçta da sürdürmesi temennimiz.


Son haftalarda adından en çok söz ettiren isimlerin başında geliyor Nikola Mirotic. 91 doğumlu oyuncu geçtiğimiz hafta Siena maçında sadece bir şut kaçırarak 16 sayı - 4 ribaund - 3 blok - 1 asist - 1 top çalma ile oynadı ve geri dönüşteki en önemli oyunculardan biri oldu. 2009 yılında Nike'ın düzenlediği gençler turnuvasında şöyle bir performansı var ki, her ne kadar bir ölçü olmasa da potansiyelini gösteriyor keratanın. Bu akşam da yine sahneye çıkabilir, dikkat. Bu sene istediği süreleri bulamasa da Velickovic'in de fark patlama yapabilecek bir oyuncu olduğunu söyleyelim. Olaylı bir şekilde transfer olan 2.20'lik Begic ise kadroda yer almasına karşı daha sahada ter dökemedi.

Toparlamak gerekirse; Efes Pilsen gerçekten Avrupa'nın en zor deplasmanlarından birinde bu akşam. Evinde bu sezon hiç maç kaybetmeyen ve şu ara müthiş bir form grafiği yakalamış bir Real Madrid var karşısında. Avrupa'nın en iyi koçlarının başında gelen Messina sonunda taşları yerine oturtabildi bu takımda ve şimdi sistem tıkır tıkır işliyor ancak Efes Pilsen'in de bu sistemi bozabilecek silahları var. Llull'u devreye sokmamak, pota altında ribaundlarda ezilmemek, faul yapmaya yatkın rakip uzunlara(Reyes, Tomic, Fischer) erken fauller aldırmak bu akşam takımın Caja Magica'dan galibiyetle dönmesini sağlayabilir, ki buna inancımız tam!

1 yorum:

Recep,  3 Şubat 2011 21:10  

umarım alırız ya. Sene başından beri çok ümidim var bu maçtan

Yorum Gönder