Partizan Eski Partizan Değil Ama, Grobari Eski Grobari (Partizan - Efes Pilsen Maçı Öncesi)

26 Ocak 2011 Çarşamba


Efes Pilsen, geçtiğimiz yıl Final Four oynayan Partizan'la Belgrad'da karşılaşıyor bu akşam. Vujosevic sonrası ciddi performans düşüşü yaşayan Partizan A grubunu Maccabi, Caja Laboral ve Zalgiris'in ardından 4. olarak tamamlayarak Top 16'ya kaldı.

Bir önceki turda Partizan kendi evlerindeki maçlarda sadece Maccabi'ye boyun eğerken, deplasmanda ise bir tek Prokom'u yendiler. Deplasman fobilerini Top 16'nın ilk maçında da göstererek ilk çeyreğini 18-17 önde kapattıkları maçta 2. çeyrekte 9-26'luk bir performans sergileyerek Real Madrid'e 20 sayı farkla 78-58 mağlup oldular. Euroleague'de vaziyetleri böyleyken Adriyatik Ligi'nde ise 11 galibiyet - 7 mağlubiyet ile 1. sırada bulunuyorlar ve geçtiğimiz hafta sonu Union Olimpija'yı Belgrad'da 61-50 yendiler.


Partizan'ı bu sezon sırtlayan oyuncular James Gist, Nathan Jawai ve son maçlarda biraz toparlanan genç yetenek Jan Vesely. Partizan hücumunun temelini bu üç oyuncu yani pota altı oluşturuyor. Gist, hızlı ve atletik bir uzun. Takımın en skoreri, içeriden etkili olabildiği gibi dışarıdan da yüksek yüzde ile üçlük atabiliyor. Ribaund konusunda çok etkili. Jawai ise pota altında iyi yer kaplayan, post up'ı olan, topu çembere yakın aldığında yüksek yüzde ile bitirebilen bir uzun. Vesely ise Avrupa'nın en önemli genç yeteneklerinden. 20 yaşındaki genç oyuncu geçtiğimiz sezonki çıkışını bu sezon devam ettiremese de son birkaç maç toparladı. O da atletik ve dışarıdan şutu olan bir uzun. Handikabı oyun içinde yer yer konsantrasyonunun kaybolması ve çok kötü seviyedeki serbest atış yüzdesi. Hatta üçlük yüzdesinin serbest atış yüzdesinden daha iyi olduğunu söylemeliyim. Bu üçlünün dışında Partizan'ın uzun rotasyonunda 30 yaşındaki Sırp pivot Rasko Katic bulunuyor, yaklaşık 15-16 dakikada süre bulabiliyor. Yetenekleri ölçüsünde elinden geleni yapıyor ve faul yaparak rakip uzunları yıldırıyor.

Partizan pota altının çok etkili olduğu bir konu var; ribaundlar! Özellikle de hücum ribaundları, maç başına 12-13 hücum ribaundu yapıyorlar. Bu da Efes Pilsen'in en çok S.O.S. verdiği konulardan biri, bu akşam daha büyük önem taşıyor. Ayrıca, Partizan kısalarının da ribaunda katkısı büyük, aman dikkat.

Partizan, Euroleague'in en kötü şut atan takımı açık ara. %44.5 ile ikilik, %27.1 ile üçlük, %67,9 ile de serbest atış kullanıyorlar. Bu üç kategoride de 16 takım içinde ligin en kötü takımı konumundalar. Bu düşük yüzdeler Vujosevic sonrası sistemlerinin tam oturmadığını kanıtlıyor. Yaptıkları hücum ribaundları ile bu dezavantajlarını kısmen kotarıyorlar.

Partizan'ın en ilginç özelliklerinden biri de çok fazla faul yapmaları. 11 maçta toplam 273 faul yapmışlar ki, bu kategoride de ligin açık ara en kötüsü durumundalar. Maç başına 25 faul faul yapıyorlar, diğer takımların yaklaşık 21-22 faul yaptıklarını hatırlatalım. Bunun da nedeni bireysel ve takım savunmalarının kötü olması. Savunma anlayışları birebirde rakiplerine yenilerek, faul yapmak üzerine kurulu. Savunma adına tek yaptıkları bu. Euroleague'in en iyi faul atan takımı olan Efes Pilsen'in bunu iyi bir şekilde kullanması gerekiyor.

Partizan'ın Kecman dışında kısalarından çok fazla katkı almadığını söyleyebiliriz. Sezon ortasında gelen Jerrells ve geçtiğimiz sezonu Union Olimpija'da geçiren Klobucar temel guard rotasyonlarını oluşturuyor. Bu ikili ile geçtiğimiz sezon alıştığımız Partizan sistemini sergileyemiyorlar.

Takım olarak çok fazla faul yapsalar da Vesely, Jawai, Katic gibi uzunlar faul problemi yaşama konusunda ön plana çıkan oyuncular. Onları erkenden faul problemine sokmamız uzun rotasyonlarını bir hayli daraltmamızı sağlayacaktır. Kecman, Bozic, Milosavljevic gibi oyuncular da faul konusunda az önce saydığım üç uzundan geri kalmayan isimler. Efes Pilsen buradan çok fazla ekmek yiyebilir bu akşam. Ancak, hakemlerin de sertliğe ne derece izin verecekleri çok önemli bu konuda. İçeriyi etkili bir şekilde kullanıp, kısalarla savunmayı delmesi, başarılı ikili oyunlar Efes Pilsen hücumu için kilit noktalar olacaktır.

Efes Pilsen'de Ender Arslan dışında sakat oyuncu bulunmuyor. Uzun süredir sakat olan Sırp pivot Miroslav Raduljica bu akşam forma giyecek. Özellikle pota altında sertliğe çok ihtiyacımızın olduğu bu maçta büyük katkı alabileceğimizi düşünüyorum Raduljica'dan. Raduljica'nın gelişiyle kadronun dışında kalmasını beklediğim isim ise Cenk Akyol. Cenk zaten Euroleague'de süre alan oyunculardan biri değil. Thornton, Nachbar, Sinan gibi forvetlerden yine kendisine sıra gelmeyecektir. O yüzden size'lı Jawai karşısında Erwin Dudley bugün önem kazanabilir. Faul probleminde Dudley'e sıra gelebilir, oyuna girdiğinde de 1-2 isabetli şut atabilirse Partizan uzunlarını potadan uzak tutabilir.


Partizan, Vujosevic sonrası çok fazla kan kaybetti. Kısacası Partizan eski Partizan değil, ama o atmosfer aynı atmosfer. Hala daha evinde çok tehlikeli bir takım. Grobari önderliğinde Belgrad Arena'da 22.600 kişi müthiş bir atmosfer yaratıyorlar. Bu atmosferden bu sezon sadece Maccabi çıkabildi. 2009 yılının Aralık ayından beri(ki o da güçsüz Orleans karşısında) deplasman galibiyeti bulunmayan Efes Pilsen için bu atmosfer kolay olmayacaktır. Efes Pilsen'in bugünkü rakibi sadece Partizan değil, 22.600 kişilik Belgrad Arena da olacaktır.

Uzun yıllar Kızılyıldız'da forma giymiş olan Rakocevic, Zeleznik'te oynamış olan Raduljica ve geçtiğimiz sezonu   Partizan'da geçiren Roberts; Belgrad havasına alışık isimler. Bugün onların daha konsantre olmalarını bekliyorum ben açıkçası. Bu üç isim gibi; koç Perasovic, Vujcic ve yardımcı koç Mijatovic de bu atmosferi iyi bilen isimler. Atmosferden etkilenmeden, Partizan'ın defolarından yararlanmaya çalışan Efes Pilsen, Avrupa'nın en zor deplasmanlarından biri olan Belgrad'dan çıkabilecek güçte bir takım. Biraz da taraftarlığın verdiği duygusallıkla söylüyorum; Efes Pilsen ilk deplasman galibiyetini Belgrad'da alır. Hatta şu köprünün üzerinde takım halinde "Hani çıkış yoktu?" diyerek takım halinde fotoğraf çektiririz. Biraz Önderabi vari bir taraftarlık yaklaşımı oldu ama olsun... :)

3 yorum:

Adsız,  26 Ocak 2011 19:13  

eline saglik Burhan... cok güzel bir yazi olmus. Bu maci alirsak önümüz cok acilacak. Kaybedersek "yamuluruz" :)
Ahmet K.

Recep,  26 Ocak 2011 20:14  

bende biraz çekiniyorum doğrusu sırplardan :S

Adsız,  26 Ocak 2011 20:38  

Bence 98-65 alırız bu maçı

Yorum Gönder