100. Galibiyet, +6, Grupta İlk İki Falan Filan... (Efes Pilsen - Union Olimpija Maçı Öncesi)

25 Kasım 2010 Perşembe

Efes Pilsen, Ljubljana deplasmanında 95-90 yenildiği Union Olimpija'yı bu akşam Sinan Erdem Spor Salonu'nda ağırlıyor... Gruplardaki ilk 5 maç geride kalırken Union Olimpija 4 galibiyet - 1 mağlubiyetle 2.sırada, Efes Pilsen ise 3 galibiyet - 2 mağlubiyet ile 3. sırada bulunuyor.

Bence, oynadıkları takım basketbolu ve aldığı sürpriz sonuçlarla bu sezonun şu ana kadar Partizan'ı; Union Olimpija. Güçlerini bilerek, takım içerisinde harika bir arkadaşlık ortamı oluşturarak, seyirciyle bütünleşerek geçen sezonki Partizan vari bir hikayeye imza atıyorlar, ama sadece hikayenin giriş bölümünü yazdılar şimdilik. Bu hikayenin devamını getirip getiremeyeceklerini ise Top 16'daki performansları belirleycek. Bu grubu ilk ikide bitirmeleri Top 16'da iyi bir yer edinmelerini sağlayacak, keza aynı şey bizim için de geçerli. Bu açıdan iki takım için de çok kritik bir maç...


Union Olimpija rollerin netçe belli olduğu bir takım. Markota'nın sakatlığının bulunduğu Valencia maçı dışında Ilievski - Ozbolt - Gregory - Pinkney - Markota ilk beşi hiç değişmedi. Ilievski takımını iyi yöneten, topun değerini bilen istikrarlı bir guard. Özellikle bu sezon aldığı sorumluluk ve ortaya koyduğu karakterle de saygımı fazlasıyla kazandı. Ozbolt ismi de her ne kadar bize o malum olayı anımsatsa da Union Olimpija özdeşleşmiş bir isim, taraftarın deyimiyle; Legenda!

Gelelim eski oyuncumuz, Efes Dark'ın yürekli Amerika'lısı; Gregory'e... Açıkçası benim için bir hayal kırıklığı oldu Gregory bu sezon. Bakıldığı zaman 10.8 sayı ortalaması fena bir ortalama olarak gözükmese de yüzdeleri geçtiğimiz sezonlara bir hayli kötü. Euroleague'de daha üçlük isabeti bulmadı mesela... Hiç bir zaman iyi bir faul atıcısı olmamıştır ama bu sezon 2/10 ile faul atarak Ömer Aşık-Kaya Peker tadında bir yüzde yakalıyor, %25. Ancak her zaman olduğu gibi iyi ribaund alıyor, 5.2 ortalama ile takımın en ribaundcu ismi ve aldığı ribaundların  büyük bir kısmı da hücum ribaundu. Thornton'un ve Nachbar'ın oldukça dikkatli olması gerekiyor bu konuda...

Pinkney ise bu sezonun en flaş isimlerinden... Olimpija'nın ise en skorer ismi, Ilievski ile beraber takımın en önemli iki parçası bana göre. Hem içeriden, hem de dışarıdan sayı bulabiliyor, kritik anlarda sorumluluk alabiliyor. İlk maçta müthiş bir performans ortaya koymuştu, bu sefer dikkat.


Uzun rotasyonunlarındaki Pinkney, Markota ve Jagodnik dışarıdan oynamayı seven oyuncular. Geçen sene dışarıdan şutu olan uzunlar sıkıntı yaratmıştı Efes Pilsen savunmasına. Bu sene o bölgede hem Kerem Gönlüm'ün hem de Roberts'ın oluşuyla eski kadar sıkıntı çekmesek de yine de sancılı bir durum bizim için. Bizi en çok zorlayacak konuların başında geliyor...

Geçtiğimiz sezonu Beşiktaş Cola Turka'da geçiren Perry, genç yetenek Finlandiya'lı guard Sasu Salin, şu ana kadar aldığı süreleri fena değerlendirmeyen Zoran Vrkic ve bu sezon Panathinaikos'tan gelen Gürcü pivot Shermadini benchden gelip katkı yapabilecek isimler...

Yavaş yavaş toparlayalım... Union Olimpija rollerin belli olduğu bir takım. Uzunları dışarıdan şut atmayı seviyor, çok ribaundcu değiller. Pota altında çok iyi bir savunmalarının olduğunu düşünmüyorum. Roberts ve Kerem Gönlüm pota altında gerekliği sertliği sağlarsa, Vujcic de yaratıcılığını konuşturursa pota altını rahatlıkla domine edebileceğimiz inancındayım. Takım halinde çok fazla top kaybı yapıyorlar(Gerçi biz de bu konuda Rakocevic'in önderliğinde onlardan aşağı kalmıyoruz, hatta öndeyiz bile), onları top kaybına zorlar ve bu top kayıplarını fast-break'lerle değerlendirirsek seyirciyi de devreye sokabiliriz.

İlk ikiye girme yolunda çok önemli bir maç, 6 sayı ve üzeri bir galibiyette 2. sıraya yerleşiyoruz.Ayrıca, alacağımız bu galibiyet Euroleague'deki 100. galibiyetimiz olacak. Saat güzel, ulaşım kolay, maç önemli... Salonu dolduralım ve Euroleague'deki 100. galibiyetimizi beraber kutlayalım!

0 yorum:

Yorum Gönder