Obradovic Fena Soyuldu

24 Aralık 2010 Cuma

Panathinaikos, Euroleague'in son haftasında kazandığı Aj Milano maçı sonrası grubu lider olarak kapattı. Maçın ardından arkadaşlarıyla yaptığı kutlamadan geç vakitlerde eve dönen Sırp koç Zeljko Obradovic, organize bir soygun çetesinin kurbanı olduğunu farketti.



İyi organize olup, Obradovic'in kutlamalar için geç döneceğini bilen soyguncular, Obradovic'in evinde bulunan 50bin Euro değerinde mücevheri, yaklaşık 45bin Euro nakit parayı ve 200bin Euro'luk Porsche marka arabayı çaldı. Yunan polisi özellikle son model Porsche'u bulmak için soyguncuların peşine düşmüş durumda. Ancak komşuda durumun pek farklı olduğunu sanmıyorum. Son model Porsche şuanda büyük ihtimalle birçok parçaya ayrılmış durumdadır. Obradovic'e geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.

Read more...

Euroleague 10. Hafta Programı (22-23 Aralık 2010)

21 Aralık 2010 Salı


22 Aralık Çarşamba

19:45 CSKA Moscow - Efes Pilsen (SKY TÜRK)
20:15 Power E. Valencia - U. Olimpija
21:30 Panathinaikos - AJ Milano

23 Aralık Perşembe

20:45 Asseco Prokom - Maccabi
21:00 BC Khimki - Zalgiris Kaunas
21:45 Caja Laboral - Partizan
21:45 Unicaja - Brose Baskets
21:30 Real Madrid - Spirou Basket
21:45 Olympiakos - Lottomatica Roma
21:45 Fenerbahçe Ülker - Cholet Basket (NTV SPOR)
21:45 Cibona - Lietuvos Rytas
22:00 Regal Barcelona - Montepaschi Siena

Read more...

Efes Pilsen - Panathinaikos Maçına Davetiye Kazanma Şansı

14 Aralık 2010 Salı

Efesliler.com ile ortaklaşa yürüttüğümüz proje doğrultusunda yarın oynanacak olan Efes Pilsen - Panathinaikos için 5 kişi 2 kişilik bilet kazanacak. Tek yapmanız gereken aşağıdaki sorunun doğru cevabını, isminizi ve mail adresinizi bu postun altına yorum olarak bırakmak. Soru gayet kolay, bol şans herkese...


SORU: Euroleague'de Efes Pilsen ile beraber D grubunda bulunan ve yarınki rakibimiz olan Panathinaikos bu sezon grupta hangi takımlara yenilmiştir?


CEVAP: Union Olimpija - Power Electronics Valencia


KAZANANLAR: 


1- Yalçın Gökburun 
2- Can Akoğul
3- Can Metin
4- Ersin Kaya
5- Ahmet Boyalı

Read more...

Euroleague 9. Hafta Programı (13-15-16 Aralık 2010)

13 Aralık 2010 Pazartesi




13 Aralık Pazartesi


21:30 Spirou Charleroi - Olympiakos

15 Aralık Çarşamba

19:45 Zalgiris Kaunas - Caja Laboral
20:15 Efes Pilsen - Panathinaikos (SKY TÜRK)
21:30 Cholet Basket - Cibona
21:45 Partizan - Asseco Prokom
21:45 Lottomatica Roma - Unicaja
21:45 Union Olimpija - CSKA Moscow
22:00 Brose Baskets - Real Madrid

16 Aralık Perşembe

20:45 Lietuvos Rytas - Regal Barcelona
21:00 Maccabi Electra - BC Khimki
21:45 Montepaschi - Fenerbahçe Ülker (NTV SPOR)
21:45 AJ Milano - Power E. Valencia

Read more...

Diamantidis & Teodosic

12 Aralık 2010 Pazar


Bir tarafta; Union Olimpija maçınının son 75 saniyesinde attığı 13 sayı ile Panathinaikos'a maçı getiren Dimitris Diamantidis, diğer tarafta ise son toptaki acele ve yanlış tercihinden dolayı belki de takımı Olympiakos'a maçı kaybettiren Milos Teodosic... Teodosic'in son topların oyuncusu olup olmadığı sorgulayan videolar ise burada.

Read more...

Euroleague'de 8. Haftanın Panoraması

11 Aralık 2010 Cumartesi

Haftanın Takımı



Geçen hafta evinde Real Madrid'i son dakikalarda oynadığı güzel oyunla mağlup eden Unicaja, bu hafta da yine evinde grubun lideri Olympiakos'u, son anlarda Olympiakos'un yakaladığı 21-2'lik seriye rağmen maç sonunu iyi oynayarak yenmesini bildi.

Haftanın En Değerli Oyuncusu
Euroleague.net istatistiki açıdan yaptığı değerlendirme sonunda Ratko Varda'yı seçse de bizim oylarımız, Union Olimpija maçında 75 saniyede attığı 13 sayıyla maçın uzatmaya gitmesini ve kazanılması sağlayan Dimitris Diamantidis'e gidiyor. Ahtapot gösterdiği karakterle ve ortaya koyduğu 16 sayı - 11 asist - 3 ribaund - 3 top çalmalık performans ile galibiyeti getiren isim oldu.


Haftanın En İyi 5'i
Dimitris Diamantidis (Panathinaikos)
Gösterdiği karakterle ve 16 sayı - 11 asist - 3 ribaund - 3 top çalmalık performans ile maçı getiren oyuncu oldu Panathinaikos adına.

David Hawkins (Armani Jeans Milano)
İstanbul'daki maçta olduğu gibi yine Efes Pilsen'e en çok sorun çıkaran oyuncuydu Hawkins. 24 sayı - 3 ribaund - 5 asist - 2 top çalma ile oynadı.

Chuck Eidson (Maccabi Tel Aviv)
Maccabi'nin en önemli dişlisi, 13 sayı - 9 ribaund - 4 asist - 3 top çalma'lık performansı ile yine takımına galibiyeti getirdi.

Mirza Teletovic (Caja Laboral)
Kaybedilen son 5 Euroleague maçında çok kötü yüzdelerle oynamıştı ve takımına galibiyeti değil mağlubiyeti getirmişti. Bu kez daha dengeli bir oyun ortaya koyduğu maçta insansı şut yüzdeleri yakalayarak attığı 23 sayıyı, 4 ribaund - 1 asist - 2 top çalma - 1 blok ile süsledi. Demek ki neymiş? İsteyince oluyormuş...

Ratko Varda (Asseco Prokom)
Ligimizden de tanıdığımız tecrübeli pivot 25 sayı - 8 ribaund - 2 top çalma - 1 blok ile oynadı Zalgiris karşısında. Bu performansı galibiyeti getiremese de haftanın MVP'si olması yeterli oldu.

Haftanın En İyi 6. Adamı

Jamont Gordon (CSKA Moscow)
Ramunas Siskauskas'ın iyileşmesinden sonra ilk 5'deki yerini kaptıran ABD'li oyuncu, son 3 haftadır kenardan gelerek takımına katkı veriyor. Yeni rolüne alışan Gordon bu hafta da kenardan gelerek 15 sayı-5 ribaund-2 asist'lik performansla takımının en skorer ismi oldu ve maçı CSKA'ya kazandıran önemli isimlerden biriydi.

Haftanın En İyi Savunmacısı


Mason Rocca (Armani Jeans Milano)
Pecherov ve Petravicius'un yokluğunda yeni transfer edilen Van Der Spiegel'den de verim alamayan Milano, o katkıyı pota altını Efes Pilsen uzunlarına kapatan Mason Rocca'dan aldı. Önemli bir performansa imza atan oyuncu hücumda da 13 sayıyla sürpriz bir katkı verdi.

Haftanın Genç Oyuncusu

Leon Radosevic (Cibona Zagreb)
Bu sezon Euroleague'in gözde isimlerinden biri de 1990 doğumlu genç oyuncu Leon Radosevic. Takımının içinde bulunduğu zor duruma rağmen şu ana kadar istikrarlı bir grafik çizdi. Siena karşısında ise bu hafta 20 sayı-7 ribaund ile oynadı ancak takımına galibiyeti getiremedi.

Haftanın Fotoğrafı

Asıl biz seni alkışlıyoruz!


Haftanın Akılda Kalanları

  • Diamantidis'in 75 saniyede 13 sayı atması.
  • Union Olimpija'nın 7 sezon sonra Top 16'ya kalması.
  • Spirou'nun bu sezon eleme oynayarak katıldığı Euroleague'de son 4 maçında 3 galibiyet alması. Mallet 26 sayı - 3 ribaund - 4 asist ve Brent Wright 19 sayı - 11 ribaund - 3 ribaund - 2 top çalma ile Brose Basket karşısında galibiyeti getiren isimler oldular.
  • Caja Laboral'in 5 maç sonra galibiyetle tanışması.

    Gruplarda Puan Tablosu


    Haftanın En Güzel 10 Hareketi


    Read more...

    Euroleague'de 8. Haftanın Ardından (8-9 Aralık 2010)

    A Grubu



    Maccabi Electra: 76 - Partizan: 62
    A grubunun lideri Maccabi, geçen seneye göre büyük bir düşüşte olan Partizan'ı rahat bir şekilde yenmeyi başardı. Maccabi'nin maça bütün alanlarda katkı sağlayabilen inanılmaz oyuncusu Chuck Eidson yine bu maç 13 sayı-9 ribaund-4 asist-3 top çalma ile oynadı. Partizan'da ise takımın belki de tek istikrarlı ismi James Gist yine 14 sayı-5 ribaund'lık bir katkı verdi.

    Caja Laboral: 89 - Khimki:81
    A grubuna 2 galibiyetle başlayıp, daha sonra üstüste aldığı 5 mağlubiyetle devam etti Caja Laboral. Bu hafta, ilk maçta 4 sayıyla kaybettiği rakibine hem oyunun genelinde hem de ikili averajda üstünlük sağlayarak maçı kazandı ve rakibinin üstüne çıktı. Caja'da Teletovic (23 sayı) ve Logan'ın (17 sayı) etkili oyunu galibiyeti getirdi. İlginç performansların görüldüğü bu grupta şuan 4. sırada yer alıyorlar. Kalan Zalgiris ve Partizan maçlarını da kazanıp daha üst sıralardan Top 16'ya girmeye çalışacaklar.

    Muazzam bir basketbol şehri olan Kaunas'ın takımı Zalgiris, bu sezon kısıtlı kadrosuyla Euroleague'de şuana kadar çok iyi bir performans sergiledi. Takımın şüphesiz en büyük eksiği oyun kurucu pozisyonunda takımı yönetebilecek bir adama sahip olamamaları. Buna bağlı olarak bu sezon Euroleague'in açık ara en çok top kaybı yapan takımı konumundalar. Bu hafta ise farkın en fazla 7'ye çıktığı, başa baş giden bir maçta, Prokom'un son saniyelerde öne geçtiği pozisyonu değerlendirememesi Zalgiris'e galibiyeti getirdi. Prokom, mağlup olmasına rağmen haftanın en değerli oyuncusu bu takımdan tanıdık bir isim olan Ratko Varda (25 sayı-8 ribaund) oldu.


    B Grubu


    Spirou Charleroi: 75 - Brose Baskets: 61
    C grubunun dibinde bulunan ve Top 16 şansları en düşük iki takımın karşı karşıya geldiği maçta Belçika ekibi sahadan galip ayrıldı. Charleroi'de Brent Wright 19 sayı-11 ribaund, Demond Mallet ise 26 sayı-4 asist ile günün farkı yaratan isimleri oldular. Brose Baskets'de ise Tibor Pleiss 13 sayı-9 ribaund ve yine kenardan gelen Euroleague'in en istikrarlı 6. adamı Kyle Hines 12 sayı-7 ribaund ile oynadı.

    B grubunun iki güçlü takımın karşılaştığı maç Euroleague'de haftanın maçıydı. Maçın büyük bölümünde genel olarak dağınık bir görüntü çizdi Olympiakos. Hatta son 8 dakikaya 17 sayı farkla geride girdiler. Ancak bu dakikadan sonra toparlanan Yunan ekibi, 21-2'lik seri yakalayıp 2 farkla öne geçmeyi başardı. Sonlara doğru anca kendine gelen Unicaja, maçın sonlarını iyi oynadı ve Olympiakos bu sezon Euroleague'in en büyük geri dönüşlerinden biri olabilecek bu maçı galip tamamlayamadı. Geçen hafta yine kendi evinde Real Madrid'i yenen Unicaja, bu hafta da Olympiakos'u yenmeyi başardı. Ancak iki takıma da ikili averajda üstünlük sağlayamamış oldular. Eğer grupta son 2 hafta sürpriz sonuçlar olmazsa Unicaja grubu 3. sırada biterecek.


    Real Madrid: 72 - Lottomatica Roma: 50
    Oyun kurucusunun (Darius Washington) yalnızca 1.4 asist ortalamasına sahip olduğu, bireysel performansların takımın kaderini çizdiği bir oyun anlayışına sahip Lottomatica Roma. Bu açıdan bu sezonun en az asist yapan takımı olmaları pek de şaşırtıcı bir durum değil. Bu hafta kendi evlerinde de fark yedikleri Real Madrid ile deplasmanda karşılaştılar. Euroleague'de bu oyun anlayışıyla ancak Charleroi ve Brose Baskets gibi takımları yenebileceklerini birilerinin onlara söylemesi lazım.


    C Grubu


    Cibona Zagreb: 66 - Montepaschi Siena: 82
    Cibona'da kriz ortamı devam ediyor. Hafta içinde uzun zamandır maaş dahi alamayan sporcular da haklı tepkilerini ortaya koyup bu maça kadar antremana çıkmayacaklarını açıklamışlardı. Bazı oyuncuların ise takımdan ayrılması söz konusu. İşte bu durumda oynanan bir maçta genç oyuncular, kazanmak için değil kendilerini göstermek için çıktılar maça. Siena rahat kazandı ve bu yorucu dönemde aslarına fazla süre vermeyerek onları dinlendirme şansı buldu. Haftaya ise evlerinde grup birinciliğinin en önemli adayı Fenerbahçe Ülker'i ağarlayacaklar.

    Lietuvos Rytas: 92 - Cholet Basket: 80
    Maçın en ilginç istatistiği Cholet'in hücum ribaundlarının savunma ribaundlarından fazla olması. Bunun en büyük nedeni ise Rytas'ın topu genelde içeriye indirmesi ve buna bağlı olarak da şut yüzdelerini %64 civarına çekmeleri. Bu Rytas'a galibiyeti getirdi ve grupta Top 16 için en büyük rakibi Cholet'i rahat bir şekilde yenmeyi başardılar. Rytas, Cholet'in zaaflarından yararlanmaya çalışıp ısrarla pota altından oynadığı bir günde, uzunlar Cemal Nalga 16 sayı-9 ribaund, Milko Bjelica 18 sayı-8 ribaund, Bajramovic ise 16 sayı-5 ribaund ile oynadı.

    Fenerbahçe Ülker: 69 - Regal Barcelona: 75
    Peta Michael ve Navarro'nun yokluğu ilk başta Fenerbahçe'nin avantajına görünse de, işler göründüğü gibi gitmedi. Ömer Onan, Kinsey, Tomas gibi oyuncularıyla Euroleague'in en iyi dış oyuncu savunması yapan takımı, Vidmar'ın yokluğunda pota altında rakibine sertlik gösteremedi. 2 skorer ismi olmayan Barcelona, hücumda maç boyunca en doğru olanı yapmaya çalıştı ve boyalı bölgenin hakimi oldu. Maçın sonlarına doğru maçı kazandırabilecek atağı yapan Fenerbahçe, skoru lehine çeviremedi ve kendi evinde son şampiyona mağlup oldu. Haftaya ise Siena deplasmanında alınacak bir mağlubiyet, çok iyi bir başlangıç yapan Fenerbahçe'yi grubun 3. sırasına indirecek.


    D Grubu


    AJ Milano: 84 - Efes Pilsen: 70
    Maç yazısı burada. İstanbul'daki maçta olduğu gibi bu maçta da en çok sorun yaratan oyuncu Hawkins'ti. Ona Mancinelli, Finley, Rocca, Jaaber gibi oyuncular da eşlik edince AJ Milano 14 sayı farkla kazanmayı bildi ve ikili averajda da Efes Pilsen'in üzerine çıktı. Efes Pilsen adına söylenecek çok şey var, şimdilik geçelim.

    CSKA Moskova: 73 - PE Valencia: 63
    CSKA gruptaki iddiasını sürdürebilmek için galibiyet almak zorundaydı ve bu galibiyeti geçtiğimiz yıllardaki CSKA'dan izler sunarak aldılar. Holden, Siskauskas, Langdon, Smodis gibi damarlarının tekrardan hayat bulması önemli onlar için ancak bu Top 16'ya çıkmalarını yetecek gibi gözükmüyor. Vujosevic'in gidişiyle ve Siskauskas-Holden ikilisinin dönmesiyle 6. adam pozisyonuna çekilen Gordon bu maçta 15 sayı - 5 ribaund - 2 asist - 2 blok ile oynadı. Skor gücü kısıtlı olan Valencia'da ise Savanovic ve Claver 15'er sayı ürettiler.


    Panathinaikos: 95 - Union Olimpija: 88
    D grubunun liderlik mücadelesinde gülen taraf uzatmalar sonunda Diamantidis'li Panathinaikos oldu. Çekişmeli geçen maçta finale avantajlı giren Union Olimpija yaptığı basit hatalarla PAO'ya şans tanıdı. Diamantidis de bu şansı geri çevirmedi ve 75 saniyede attığı 13 sayı ile maçı uzatmaya götürdü. Uzatmalarda faul problemine giren ve yorulan Union Olimpija direnemedi ve ev sahibi Panathinaikos 7 sayılık galibiyet aldı, böylelikle grup 1.liği için çok büyük bir avantaj elde etti. Diamantidis 16 sayı - 11 ribaund - 3 top çalma ile yıldızlaşırken Fotsis 17 sayı - 9 ribaund, Batiste 14 sayı - 10 ribaund ve Nicholas 15 sayı ile oynadı. Union Olimpija cephesinde ise Gregory'in 19, Ilievski'nin 16 ve Ozbolt'un 15 sayısı mağlubiyeti önleyemedi.

    * A, B ve C gruplarındaki maçları Emre, D grubundaki maçları Burhan yorumladı.

    Read more...

    Artık Galibiyet! (AJ Milano - Efes Pilsen Maçı Öncesi)

    8 Aralık 2010 Çarşamba


    İlk maçın analizinde olduğu gibi yine benzer şeyler söyleyeceğim. Morris Finley - Ibrahim Jaaber ikisini durdurmak, etkisini azaltmak gerekiyor.

    Pota altında sakatlıklardan dolayı zayıf kaldıklarını ve ribaund konusunda sıkıntı çektiklerini ise yineleyelim. İstanbul'daki maçta Petravicius sakat sakat oynamıştı, etkili olamamıştı. Bugün de Pecherov, Petravicius ve Maciulis sakatlıkları bulunuyor. Belki, bu akşam Moskova fatihi Pecherov oynayabilir, onun da nasıl bir katkı vereceği soru işareti. Uzun rotasyonundaki sıkıntı için Van Den Spiegel'i transfer ettiler, şu ana kadar verim alabilmiş değiller. Geçen hafta Union Olimpija karşısında genç oyuncu Melli'den güzel bir katkı aldılar. Takımın ribaund yükünü çekenler; Rocca ve Mancinelli. Özellikle Rocca çabuk faul problemine giren bir oyuncu, şu dar rotasyonda üzerine oynamakta fayda var. Takım olarak fazla faul yapıyorlar, bu Euroleague'in en iyi faul atan takımı Efes'in işine yarayabilir.

    İstanbul'da 82-74 Efes Pilsen üstünlüğü ile biten maçta en çok arıza çıkartan oyuncu David Hawkins'ti. Takımın ağır işçisi konumunda, fiziksel avantajını oyuna rahatlıkla yansıtabiliyor ve savunmalara sıkıntı yaratıyor. Bu akşam onu Bootsy ya da Sinan tutabilir, daha dikkatli olmamız gerekiyor bir önceki maça nazaran.

    Takımda Ender ve Rakocevic'in sakatlıkları bulunuyor. Ender'in ciddi bir şeyi yok, sahada yer alabilecek. Rakocevic'in durumu biraz daha ciddi ancak onun da oynayabileceğini düşünüyorum, belki kenardan gelebilir. Onun yerine Sinan'la başlanabilir, ki bu da deplasmanlarda maça kötü başlayan Efes Pilsen adına olumlu bir değişiklik olabilir.

    Son olarak da biraz nostalji yapalım... 2005'de İtalya'da Armani Jeans Milano karşısında Efes Pilsen'e maçı getiren oyuncu takımın en genci; 18 yaşındaki Cenk Akyol'du. Bugünkü kadromuzun da en genç oyuncusu yine Cenk Akyol. Üstelik o günden daha geriye gitmiş bir Cenk Akyol. Cenk'ten beklentiler ve geldiğini nokta kendisini ilgilendirir. Bu 5 senelik süreçte bu seviyeye bir oyuncunun yetişirilememiş olması Efes Pilsen Spor Kulübü'nün en büyük sorunudur.

    Read more...

    Rüyanın Adı: Union Olimpija!


    Geçtiğimiz iki sezon Euroleague'de toplam 3 maç kazanan Union Olimpija, bu sezon oynadığı 7 maçtan 5'ini kazandı ve 6. torbadan katıldığı bu zorlu grubun 2. sırasına yerleşti. Ljubljana'da oldukça olaylı geçen maçta uzatmalarda yendikleri Panathinaikos'a konuk oluyorlar yarın. Bu maçı kazanmaları halinde grubun zirvesine yerleşecekler.

    Sezon başında maddi sorunlarla boğuşan bir takımın bu noktaya gelmesi taraflı - tarafsız herkesin beğenisini topluyor. Bir çok takım için de örnek teşkil ediyor bana kalırsa.

    En son 7 sene önce Top 16'ya kalmış bir takımın mütevazi kadrosuyla, maddi sıkıntılara rağmen, böylesine zorlu bir grupta başarılı olmasının sebepleri nelerdir peki?


    Bu sorunun cevabı aslında gayet basit; saha içinde ve saha dışında doğruları yapmak. Takım içerisinde iyi bir birlik-beraberlik yakalayan Union Olimpija hiçbir maçta mücadeleden ödün vermiyor. Güçlerinin farkında olarak herkese bir rol biçildi takımda, şu ana kadar bu düzen sağlıklı bir şekilde işliyor. Savunmada birbirlerinin açıklarını kapatıyorlar, hücumda ise top herkesin eline değiyor. Kısacası savunmada ve hücumda tam bir takım basketbolu ortaya koyuyorlar.


    Basketbolu bilen, etkili bir seyirci topluluğuna sahip Union Olimpija. Fenerbahçe Ülker'den sonra Euroleague'de seyirci ortalaması en yüksek olan 2. takım. Bu sezon kullanıma açılan Stozice Arena, her açıdan Avrupa'nın en güzel salonlardan biri ve bu salonu şimdiye kadar hiç boş bırakmadılar. Takımın başarısının yanında, maçlardan önce ve devre aralarında yapılan organizasyonlar da seyircinin Stozice Arena'yı doldurmasını sağlayacak düzeyde. Ayrıca, düzenlenen turlarla Union Olimpija'lı taraftarlar takımlarını deplasmanlarda da yalnız bırakmadılar...


    Bu kadar ballandıra ballandıra anlattıktan sonra, birkaç tane fotoğraf ve en son olarak da geçen hafta oynadıkları AJ Milano maçından görüntüler sunalım. Allah bize de böyle takımlar, böyle görüntüler nasip etsin:











    Read more...

    Euroleague 8. Hafta Programı (8-9 Aralık 2010)


    8 Aralık Çarşamba
    19:15 CSKA Moscow - Power Elec. Valencia
    19:30 Cibona Zagreb - Montepaschi Siena
    21:30 Spirou Charleroi - Brose Baskets
    21:45 AJ Milano - Efes Pilsen (SKY TÜRK)



    9 Aralık Perşembe
    19:15 Lietuvos Rytas - Cholet
    20:00 Panathinaikos - Union Olimpija
    20:15 Fenerbahçe Ülker - Regal Barcelona (NTV SPOR)
    20:00 Maccabi Electra - Partizan
    21:15 Asseco Prokom - Zalgiris
    21:45 Caja Laboral - BC Khimki
    21:45 Unicaja Malaga - Olympiakos
    21:45 Real Madrid - Lottomatica Roma

    Read more...

    Euroleague'de 7. Haftanın Panoraması

    Haftanın maçlarını şu postta incelemiştik. Burada ise panoramasını ele alacağız. Bu hafta için biraz geç oldu ancak ilerleyen haftalarda cumartesi günleri yayınlamayı düşünüyoruz. Umarım aksatmadan gerçekleştirebiliriz.


    Haftanın Takımı



    Euroleague'e 5'te 0 ile başlayan Asseco Prokom, kötü gidişat sonrasında koç değişikliğine gitmedi ve ruhunu tekrar yakalayan takım, geçen hafta Khimki'yi bu hafta ise İspanya deplasmanında Caja Laboral'i iyi savunma yaparak hücumda da tam bir takım basketbolu ortaya koyarak yendiler.

    Haftanın En Değerli Oyuncusu


    Lottomatica Roma'dan Darius Washington, Spirou Charleroi karışısında 27 sayı-4 ribaund-1 top çalma ile oynayarak takımını galibiyete taşıdı. Bir guardın asist yapmadan MVP olması ise ilginç bir durum, D-Wash'in Euroleague'de 4 haftadır bir tek asist bile yapmadığını hatırlatalım.

    Haftanın En İyi 5'i

    Bo McCalebb (Montepaschi Siena) Oynadığı 21 dakikada 15 sayı - 4 ribaund - 4 asist - 5 top çalma ile oynayarak Siena'nın maçı rahat kazanmasını sağladı.

    Nihad Djedovic (Lottomatica Roma) 1990 doğumlu genç oyuncu 16 sayı - 5 ribaund - 4 asist - 3 top çalma ile oynayarak Washington'la beraber galibiyetin mimarları oldular. Lottomatica'nın bu maçta yaptığı 6 asist'in 4'üne bu genç oyuncu imza attı.

    Kenny Gregory (Union Olimpija) Union Olimpija'nın en önemli oyuncularından biri olan Gregory, 3 numara oynamasına rağmen takımda en fazla ribaund alan isim konumunda. Bu hafta ise 17 sayı - 11 ribaund - 2 asist'lik bir performans sergiledi ve takımı Milano karşısında kazanmasını bildi.

    Joel Freeland (Unicaja Malaga) Takımın en önemli pota altı silahı olan Freeland, Real Madrid maçını 15 sayı - 10 ribaund ile tamamlayarak double-double yaptı ve takımının bu kritik maçı kazanmasını sağladı.

    Sofoklis Schortsanitis (Maccabi Electra) Euroleague'in en dominant uzunu ve Maccabi'nin en önemli silahı olan dev adam Zalgiris karşısında 22 sayı - 6 ribaund - 3 asist - 2 top çalma ile oynadı.

    Haftanın En İyi 6. Adamı

    Loukas Mavrokefalides (Olympiakos)
    Ivkovic'in gelişiyle kendine biçilen görevi fazlasıyla yerine getiriyor Yunan oyuncu. Brose Basket maçında da kenardan gelerek 16 sayı - 8 ribaund'lık katkı yaparak galibiyet de önemli rol oynadı.

    Haftanın En İyi Savunmacısı


    Chuck Eidson (Maccabi Electra)
    ABD'li oyuncu Zalgiris'e karşı maç boyunca çok iyi savunma yaptı. 10'da 2 saha içi isabetiyle çok kötü geçirdiği bir günde, koçun güvenip onun üzerine çizdiği son hücumda bulduğu üçlükle takımına galibiyeti getirdi. Ayrıca, Chuck Eidson geçtiğimiz kasım ayının MVP'si seçildi.

    Haftanın Genç Oyuncusu

    Nicolo Melli (Armani Jeans Milano)
    1991 doğumlu genç oyuncu, Pecherov ve Petravicius'un sakatlığında yaklaşık 20 dakika süre bulduğu Spirou Charleroi maçında kenardan gelerek 13 sayı - 5 ribaund - 1 blok'luk performansa imza attı.

    Haftanın Fotoğrafı


    Haftanın Akılda Kalanları
    • Asseco Prokom'un Caja Laboral'ı deplasmanda mağlup etmesi
    • Caja Laboral'ın Euroleague'deki son 5 maçını kaybetmesi
    • 80.3 sayı ortalamasıyla oynayan Efes Pilsen'in Valencia maçında 56 sayıda kalması
    • CSKA'da Vujosevic'in gidişinin ardından alınan kötü sonuçların devam etmesi
    • Union Olimpija'nın çıkışını sürdürmesi
    • Cibona'da yaşanan olaylar ve Cibona'nın mağlubiyet serisinin sürmesi (0-7)
    • Asist açısından kısır bir hafta olması. Kazanan takımların bir çoğunun rakiplerinden daha fazla asist yapmadan kazanmaları. Haftanın rekoru ise
      6 asist ile Lottomatica Roma'ya ait, kazandılar.
    • Jeremy Pargo'nun Zalgiris karşısında ilk yarı biterken yaptığı unutulmaz smaç.



    Toplu Sonuçlar

    BC Khimki: 92 - Partizan: 65
    Caja Laboral: 75 - Asseco Prokom: 81
    Zalgiris: 68 - Maccabi Electra: 71
    Olympiakos: 86 - Brose Baskets: 69
    Lottomatica Roma: 95 - Spirou Charleroi:83
    Unicaja Malaga: 75 - Real Madrid: 71
    Fenerbahçe Ülker: 100 - Cibona Zagreb: 70
    Montepaschi Siena: 90 - Lietuvos Rytas: 72
    Regal FC Barcelona: 76 - Cholet Basket: 62
    PE Valencia: 62 - Efes Pilsen: 56
    CSKA Moskova: 68 - Panathinaikos: 72
    Union Olimpija: 82 - AJ Milano: 75

    Gruplardaki Puan Durumları




    Haftanın En iyi 10 Hareketi

    Read more...

    Euroleague'de 7. Haftanın Ardından (1-2 Aralık 2010)

    7 Aralık 2010 Salı

    A Grubu

    BC Khimki: 92 - Partizan: 65
    Vujosevic sonrası Partizan gerçekten de tat veren bir takım değil. Bu maçtan sonra grubun 3.sırasında bulunsalarda bu gerçek değişmiyor. En büyük avantajları Pionir Arena. Deplasmanda ise sadece sıkıntılı süreçten geçen Prokom'u yenebildiler. Bu maçta ise Khimki daha ilk çeyrekten olayı bitirdi. Bunun da en büyük nedeni; Partizan'ın inanılmaz kötü savunma performansıydı. Hatta bir savunmadan söz etmek bile yanlış. Tek yaptıkları 1-1'lerde yenilip, faul yapmaktı. Sadece ilk yarıda 16 faul yaptılar ve özellikle uzunları Jawai ve Gist -ki takımın en önemli iki silahı şu anki görüntüde- erken faul problemi yaşadı. Hücumları zaten Jawai'nin pota altında topla buluşturulması üzerine kurulu olduğundan dolayı onun kenarda olduğu dönemde çok fazla bir şey üretemiyorlar. Yeri gelmişken itiraf etmem gerekiyor; Vesely bu sezonun en büyük hayal kırıklığı benim için. Kafasını toparlayıp, konsantre olmadığı sürece pek de fazla umut yok gibi. Partizan adına bu maçta en büyük katkıyı yine Gist 18, Jawai 16 sayı ile verdi. Ayrıca, yeni transfer Jerrells'ın sistem dışı 13 sayısı var.

    Partizan için ne kadar olumsuz şey söylediysek Khimki adına da o kadar olumlu şeylerden bahsedebiliriz. Öncelikle olayın mücadele tarafında hep varlar, bu önemli. Scariolo gibi iyi bir antrenöre sahip olmaları ise bence en büyük avantajları. Langford'ın önderliğinde istikrarlı bir takımlar. Bu maçta da hafif sakatlığı bulunmasına rağmen 22 sayı - 6 ribaund - 3 asist - 3 top çalma - 2 blok'luk harika bir performans sergiledi. Planinic de gününde olunca (16 sayı - 4 ribaund - 3 asist - 2 top çalma) rahat bir galibiyet aldılar.

    Caja Laboral: 75 - Asseco Prokom: 81 
    Caja Laboral için ne söylemek gerekir bilmiyorum. 2/2 ile başladıktan sonra 5/5 yaptılar ve bu maçta 7 sayıdan daha az fark yedikleri için grubun 5. sırasındalar. Caja Laboral ilk yarıyı 5 sayı farkla önde kapatsa da iyi bir oyun ortaya koymamıştı. 2. yarıda doğru şut tercihleri yapan, takım oyunu ortaya koyan Prokom maçı kazandı. Prokom'da Varda 16 sayı, Ewing 13, Lapeta 11 sayı üretti. Caja Laboral cephesinde ise San Emeterio'nun ve Teletovic'in 13 sayısı var. Teletovic 5/10 ikilik, 0/7 üçlük atarak maçın kaybedilmesinde önemli rol oynadı diyebiliriz.


    Zalgiris: 68 - Maccabi Electra: 71
    Haftanın çekişmeli maçlarında biriydi. Sert ve kafa kafaya giden maçın ilk yarısını Maccabi, Jeremy Pargo'nun inanılmaz smaçıyla 34-35 önde tamamladı. Maç genelinde akıllı bir basketbol oynayan, maç sonunda daha az hata yapan Maccabi maçı kazanmayı bildi. Schortsanitis 22 sayı - 6 ribaund - 3 asist - 2 top çalma ile ve Doron Perkins de 20 sayı - 7 ribaund - 2 asist - 2 top çalma ile oynadı. Bu performanslara Eidson'un müthiş savunması ve maçın sonunda attığı üçlük eklenince zorlu Kaunas deplasmanından galibiyetle döndü Maccabi. Zalgiris'de ise Pocius, Kalnietis, Delininkaitis ve Begic 10'ar sayı üretti.

    B Grubu

    Olympiakos: 86 - Brose Baskets: 69
    İlk maçtaki gibi sürpriz bir galibiyet kovaladı Alman ekibi ancak bu sefer şansları yaver gitmedi. Maçın başlarında yakaladığı üstünlüğü ancak ilk çeyreğin sonuna kadar koruyabildi Brose Baskets. Bu dakikalardan sonra ev sahibi Olympiakos'ın kontrolünde geçen maç 86-69 Kırmızılar'ın üstünlüğüyle sonuçlandı. Skoru sürükleyen isimler ise Olmypiakos'da Spanoulis ve kenardan gelen Bourousis-Mavrokefalides ikilisi oldu. Brose Basket'de ise Kyle Hines kenardan gelerek yaptığı 15 sayı-10 ribaund ile double-double'a imza attı.

    Lottomatica Roma: 95 - Spirou Charleroi:83
    Roma ekibi, evinde favori olarak çıktığı maçı 12 sayı farkla kazanarak grupta 2. sıranın takipçiliğini sürdürdü. Lottomatica'da öne çıkan isim şüphesiz haftanın en değerli oyuncusu olan Darius Washington'ın 27 sayı'lık performansıydı. Fakat takımın oyun kurucusu olan ismin maçı 0 asist ve 4 top kaybıyla tamamlaması ilginç bir not. Haftaya oynayacakları Real Madrid deplasmanından ise bir galibiyet çıkarmaları halinde Top 16 için büyük bir avantaj sağlayacaklar.

    Unicaja Malaga: 75 - Real Madrid: 71
    Maçı yaklaşık 38 dakika üstün götüren Real Madrid, Unicaja'nın son dakikalardaki atağına karşılık veremedi ve bu önemli maçtan mağlup ayrıldı. Son 2 dakikada gelen 12-2'lik seriyle maçı kazanan Unicaja'da Joel Freeland 15 sayı-10 ribaund ile double-double yaparken, maçın son anlarında kritik basketlere imza atan Saul Blanco'un 17 sayısı vardı.


    C Grubu

    Fenerbahçe Ülker: 100 - Cibona Zagreb: 70
    İçinde bulunduğu kriz ortamından dolayı belki de tarihinin en kötü Euroleague performanslarından birini gösteren Cibona (0-7), bu yıl Euroleague'in en iyi iç saha performansına sahip takımıyla deplasmanda karşılaştı. Fenerbahçe Ülker, kesin favori olduğu karşılaşmayı 30 sayı farkla kazandı. Ukic oynadığı kısa sürede 17 sayı kaydederken, Kinsey ise 20 sayıyla Fenerbahçe'de yıldızlaşan isimlerdendi. Cibona'da ise ligin sayı kralı Bogdanovic 23 sayıyla maçın en skorer ismiydi.

    Montepaschi Siena: 90 - Lietuvos Rytas: 72
    C grubunda liderlik için Fenerbahçe ve Barcelona ile kapışan İtalyan temsilcisi, deplasmanda yendiği Rytas'ı bu sefer de kendi evinde farklı yendi. Baştan sona üstün götürdüğü maçı rahat kazanan Siena'da Bo McCalebb 15 sayı-4 asist-5 top çalma ile oynadı. Rytas'da ise takımın önemli iki ismi El-Amin ve Jasikevicius'un toplam 7 sayı-4 asist ile oynaması farklı mağlubiyetin en önemli nedenlerindendi.

    Regal FC Barcelona: 76 - Cholet Basket: 62
    Navarro ve Pete Michael'in yokluğunda skorer isim bulmakta zorlanan Barcelona, Cholet'i pota altındaki etkili uzunlarıyla geçmeyi başardı. Takıma sonradan katılan Joe Ingles'ın da 5'te 0 üçlükle skor üretmekte sıkıntı çektiği maçta, Perovic-Ndong-Lorbek üçlüsü galibiyeti getirdi. Haftaya deplasmanda Fenerbahçe Ülker ile oynayacak olan Barcelona'da Pete Michael yine forma giyemeyecek. Navarro'nun durumu ise henüz net değil.

    D Grubu

    PE Valencia: 62 - Efes Pilsen: 56
    Maç ile ilgili yazıyı yine her zaman olduğu gibi şuraya yazmıştım. İlk çeyrekte 9 sayı, son çeyrekte 8 sayı üreten bir takım yenilmeye mahkumdur. Yakın zamanda detaylı olarak bir Efes Pilsen yazısı yazacağım. Geçiyoruz...

    CSKA Moskova: 68 - Panathinaikos: 72
    Vujosevic sonrası da CSKA kaybetmeye devam ediyor. Ligde de maçlarını kaybettiler. Bu maçta biraz da mücadele ettiklerini söyleyebilirim ancak bu galip gelmelerine yetmedi. Maçın sonunu daha iyi oynayan PAO maçı kazandı. Panathinaikos'da oyuna 10 oyuncunun sayı üretmesi güzel detay. Diamantidis 17, Perperoglou ise 12 sayı atarak çift haneli rakamlara ulaştılar.CSKA'da ise Sokolov'un 17, Vorontsevich'in 11, Smodis'in 11 ve Siskauskas'ın 10 sayısı mağlubiyeti önleyemedi.

    Union Olimpija: 82 - AJ Milano: 75
    Rengimi belli edeyim bu sezon Efes Pilsen'den sonra Euroleague'de en çok desteklediğim takım; Union Olimpija. Maddi imkansızlıklara rağmen, takım içerisinde iyi bir birlik-beraberlik oluşturarak taraftarla bütünleşerek çok iyi bir atmosfer yakaladılar. Bu maçta ilk çeyreğe çok iyi başlamalarına rağmen bunu devam ettiremediler. Hatta son çeyreğe 6 sayı geride girdiler ancak muazzam bir son çeyrek oynarak 31-18'lik çeyrek skoru ile maçı kazandılar. Gregory 17 sayı - 11 ribaund, Jagodnik 15, Ilievski 14 sayı  sayı ile galibiyeti getiren isimler olurken Milano cephesinde ise Finley 16, Hawkins 14, Melli 13 sayı üretti.

    * Maçların skorlarına tıklayarak detaylı istatistiklere ulaşabilirsiniz.

    ** A ve D gruplarını Burhan, B ve C gruplarını Emre yazdı.

    Read more...

    Önce; İnanmak! (PE Valencia - Efes Pilsen Maçı Öncesi)

    2 Aralık 2010 Perşembe


    Efes Pilsen, bu akşam gruptaki ilk deplasman galibiyetini almak için Power Electronics Valencia deplasmanında! İstanbul'da 79-63'lük skorla rahat yendiğimiz Valencia, Manuel Hussein'in gidip yerine tecrübeli koç Svetislav Pesic'in (Geçtiğimiz sezon ortasında ve bu sezon başında Efes Pilsen'in gündemine gelmişti. Vaktinde şöyle bir yazı yazmışım.) gelmesiyle ve ilk maçta oynamayan Nando De Colo & Jeremy Richardson'un iyileşmesiyle artık daha tehlikeli bir takım. Tehlikeli olduklarını grubun en zor deplasmanından, Atina'dan, galibiyet çıkartarak gösterdiler. Ayrıca, ligde de toparlandılar...

    Euroleague'de en son deplasman galibiyetini yaklaşık bir sene önce Orleans gibi güçsüz bir rakibe karşı alan Efes Pilsen için bu maç bu çarkı kırmak açısından önemli. Zor bir deplasman olacağını düşünsem de kadro olarak Efes Pilsen'in daha ağır bastığını söyleyebilirim. Efes Pilsen'in bu deplasmanda yapması gereken ilk şey; inanmak. İnanç olmadığı zaman ne kadar karaktersiz bir oyun ortaya koyduğumuzu Atina deplasmanında acı bir şekilde gösterdik.

    Efes Pilsen'in, Valencia'ya göre daha donanımlı bir takım olduğunu düşünüyorum. Efes Pilsen'in Valencia'ya karşı en büyük silahı; pota altı. Valencia'nın iki pivotu Javtokas ve Lischuk(özellikle) çok faul yapan uzunlar. Topu ısrarla pota altına indirerek Valencia uzunlarına erken fauller aldırabilir, onları faul problemine sokabiliriz.

    Valencia skor gücü düşük bir takım ve 6 maç sonunda maç başına attıkları sayı; 68.5. Bu kadar az sayı atmalarının nedeni kötü olan üçlük yüzdeleri ve maç başına 17.5 top kaybı yapmaları. Takım halinde bu konuda istikrarlı bir takımlar. De Colo (3.5), Claver (2.7) Cook (2.5), Savanovic (2.2), Martinez (2.2) ise bu konuda başı çeken oyuncular.

    Efes Pilsen ise maç başına rakip potalara 80.3 sayı bırakıyor. Bu akşam attığımız skor belki bu rakamın altında kalabilir ancak; hücumda sabırlı bir şekilde topun değerini bilerek top çevirmek, iç-dış dengesini sağlamak, faul yaptırmak ve bu sezon olduğu gibi yüzdeli bir şekilde(aman nazar değmesin!) faulleri atmak bizim adımıza hücumun anahtarları. Top kaybetme potansiyeli yüksek olan Valencia'yı top kaybına zorlamak (Sinan Güler!), zaten kötü şut atan kısalarına karşı 1-1'lerde yenilmeyip onları kötü şut yüzdesine zorlamak ise savunmadaki anahtarlarımız olacaktır. Umarım baştan sona konsantrasyonu yüksek, karakterli bir oyun sergileyerek ve az basit hata yaparak çok önemli bir galibiyet alırız. Bunun için yapmamız gereken ilk şey; inanmak!

    Read more...

    Efes Pilsen - Panathinaikos Maçına Baretlerle Gidiyoruz!


    Bilindiği gibi ULEB mafyası Batiste'nin yaptığı bu canice hareketi karşılıksız bıraktı. Böyle bir olaya ve bunu yapan insana nefretim büyük, ceza da verilmeyince nefretim daha da katlanıyor. Geçen hafta Union Olimpija maçında güvenlik görevlileri(!) nedeniyle yarım kalan protestomuzu iki hafta sonraki Panathinaikos maçında daha büyük bir şekilde yapmayı düşünüyoruz. Olaya tepkimizi yansıtan pankart ve dövizler hazırlayıp, Ozbolt maskelerimizi yüzümüze geçirip, baretler takıp maça gideceğiz.


    Arkadaşlar 5 liraya baret satın alabileceğimizi söyledi. Liste yapıp, toplu halde baretleri temin etmeyi düşünüyoruz. Tek sorun ise baretleri içeriye sokup sokamayacağımız. Daha önce böyle bir girişimin olduğunu zannetmiyorum, salonun yönetmeliğinde de böyle bir kural yoktur sanırım. Baretlerle içeriye girmemizin bir sakıncası da yok, ancak Union Olimpija maçında şu aşağıda gördüğünüz pankartı içeriye almayan, zeki(!), kraldan çok kralcı güvenlik görevlileri söz konusu olunca haliyle olaya temkinli yaklaşıyoruz. Ancak ne olursa olsun, her şeye rağmen B ve C planlarımızı da yapacağız.



    Pankartta "Adalet istiyoruz!" yazıyor. Güvenlik görevlileriyle geçen dialog ise şöyle:

    -Pankartta bir şey yok, seni seviyoruz yazıyor sadece.

    -Tamam onu anladım, İngilizce biliyorum ama bu resimde kan var, adam yukarıyı gösteriyor, şeytanın alametleri falan. Olmaz, bunu sokamayız içeri...







    Bu olay sadece Union Olimpija taraftarlarının yaptığı aşağıdaki pankartı ile gündeme geldi, diğer takım taraftarlarının ilgisini çekmedi anlaşılan! Ne olursa olsun, biz Efes Pilsen taraftarları ve her şeyden öte basketbolseverler olarak bu olaya karşı kayıtsız kalmayacağız.

    Protesto benim ve Emre'nin de yer aldığı Efesliler grubundan da kabul gördü. Bir aksilik çıkmazsa iyi bir kalabalık olacağımızı düşünüyorum. Şu anda hangi tribünde olacağımız, protestoyu nasıl gerçekleştireceğimiz belli değil. Detayları pazar günü oynanacak olan Türk Telekom maçından sonra netleştiririz. Eğer siz de bu protestoya katılmak istiyorsanız buradan iletişime geçebilirsiniz.

    Read more...