Ah Efes Ah...

11 Aralık 2009 Cuma

Maç öncesi tek bir şey üzerinden duruyorduk..Aleks Maric! Onu tutalım yeter derken devreye Nur German girdi: "Maric Aleksander çok iyi bir oyuncu seyirciler izlesin bunu"

Şaka gibi...Adam zaten Euroleague'in kralı şu an..Bilmeyen mi var? Alnını karışlarım...

Sonra maç başladı biz de iyi başladık..İlk periyodu 20-19 önde kapadık...Devreyi ise 48-46 önde kapadık savunmada zaaflar vererek.3.Periyot Vujosevic devreye girdi..Bol oyuncu değiştirdi..O  an kim avantajlı ise ondan yararlandı.3 çeyrek sonucunda 72-71 önde idi..Kesinlikle bu sezon izlediğim en güzel Euroleague maçıydı...

4.Periyot nefesler tutuldu kötü başlamıştık resmen pota altında Aleks Maric'i tüm maç durduramadık..Çok gördük maçta onun tek tiple basketlerini..Ama seyrettik sadece..Hakemlerde sağ olsunlar 4.periyot görevlerini yerine getirdiler bayağı..

Artık son 1 dakika buz gibi olan Thornton'a faul yaptılar...2 de 1 attı Amerika'lı ve son top eski dost Kecman'da idi..Kecman , Kerem'i screen'e taktı Kaya elini kaldırmadı şut ve isabetli...92-93 gerideyiz...Maçın %95 'i öndeydik halbuki tek top yaktı bizi..Son 2.8 saniye...Bağlandık televizyona...

Nachbar aldı topu süre dolarken...Ah be Nachbar gitti maç..Ah be Efes... :(

Aleks Maric dedim dedim ne yaptı :  34 sayı , 16 rebound , 1 top çalma , 1 blok ve kendisine 10 faul yaptırmış.. 49 rating...

Daha söyleyecek ne var?

Read more...

Euroleague'de 7. Hafta

9 Aralık 2009 Çarşamba

9 Aralık 2009 - Çarşamba

BC Khimki - Panathinaikos 19:00

Lietuvos Rytas - Entente Orleanse 19:45

Fenerbahçe Ülker - Asvel Basket 20:15

Maroussi BC - Union Olimpija 20:45

AJ Milano - EWE Baskets 21:30

Asseco Prokom - Real Madrid 20:45



10 Aralık 2009 - Perşembe

Cibona - Regal Barcelona 19:30

Zalgiris Kaunas - Montepaschi 19:45

Olympiacos - Unicaja 21:00

Maccabi Electra - Caja Laboral 21:00

Lottomatica - CSKA Moscow 21.30

Partizan - Efes Pilsen 21:45

Read more...

Santi-ago !

3 Aralık 2009 Perşembe

Transfer olduğunu duyduğumuz da gerçekten çok sevinmiştim.Kariyeri ve tecrübesi ile takıma çok katkısının olacağını düşünmüştüm.İhtiyaç olunduğu anda imdadımıza yetecekti.Euroleague'de enerji ve tecrübesi ile bizi bir üst seviyeye taşıyacaktı...Ama olmadı, olmamıştı... Hatta transferi bile gündeme gelmişti ama o gitmedi...

Bugün de Kaya'nın dörtlemesinden sonra Ergin Ataman onu oyuna aldı.Her zamanki gibi duygularını dışa vurmadan buz adam gibi girdi oyuna...Ama sahada kaldıkça o buz adam ısındıkça ısındı..Her yaptığı hareket olumluydu.Kusursuzca, hayallerimizdeki gibi oynuyordu.O oynadıkça biz coştuk, biz coştukça o oynadı.Yavaş yavaş ısınan o "buz adam" bu akşam patladı ve Rytas'ı darmadağın etti... 17 sayı , 6 ribaunt , 2 blok ile oynadı.6 tane de faul yaptırdı kendine.Tıpkı eski günlerdeki gibi oynadı.Geçmişten bize bir kolaj sundu resmen tam da ihtiyacımız oldu anda... İşte beklediğimiz Santiago buydu!

Maç sonunda ise BJKCT maçı çıkışı Santiago ile dialogumuz geldi hemen aklıma.Tam arabasına binmek üzeriydi ki seslendim birden.Santiago diyip...El salladım, aynı samimiyette o da karşılık verdi.Sonra Türkçe olarak "Öpüyorum Santiago'cuğum" dedim.. :)  O da teşekkür etti haliyle... Valla bu maçta olsaydım da yine maç çıkışı bulurdum onu.Bu sefer Rakocevic'in-maçın diğer yıldızı- omzuna çıkarak bilmiyorum yetişebilir miyim ama alnından öperdim! Bence benim gibi öpmesi gereken bir insan daha var o da Ergin Ataman.

Sonuç olarak sadece maçı 8 sayıdan fazla bir farkla kazanmakla kalmadık Santiago'yu ve Rakocevic'i de kazandık...Rako'nun da form tutması çok önemliydi bugün.İyi oynamasından çok hırslı bir mücadele göstermesi bence çok daha sevindiriciydi. Yabancılarımız yavaş yavaş form tutuyor.Kuşkusuz bu durum Bercy yolunda çok önemli...Bugün Santiago imzasını attı bence Final Four defterinin köşesine...Bakalım devamı gelecek mi?..


Read more...

Euroleague 02 Aralık 2009 Maçları Analizi

2 Aralık 2009 Çarşamba

CSKA Moscow - Maroussi BC:

Cska, sezon başında karşılaştığı ve Khryapa’nın mucizevi son saniye üçlüğü ile yendiği Maroussi’yle bu sefer evinde karşılaşıyor. Aslında Cska için Euroleague’nin bu yıl oldukça sıkıntılı geçeceği o maçta belli olmuştu. Cska’da , Maroussi galibiyetinden sonra Lottomatica Roma ve Maccabi mağlubiyetleri ardı ardına gelmişti. Bu mağlubiyetlerden sonra güçsüz U.Olimpija’ı evlerinde yendiler ve son olarak da deplasmanda bu senenin formda ekibi Caja Lobaral’ı devirdiler. Sezona aslında kötü başlayan Cska’nın aslında toparlandığını görebiliyoruz. Ancak bu toparlanma onların eski güçlerine döndükleri anlamına gelmiyor. Özellikle hücum anlamında halen daha çok büyük problemleri var ve istikrarlı bir skorerlerinin olmaması en büyük sorunları olarak göze çarpıyor. Son iki haftada Siskauskas’ın sazı eline aldığını görüyoruz zaten buna bağlı olarak da bu galibiyetler geldi. Cska’nın tekrardan eski gücüne dönebilmesi için Langdon , Khryapa , Holden ve Planinic gibi önemli oyuncuların da tam anlamıyla devreye girmesi gerekiyor. Ancak pota altlarında ise genç oyuncular Kaun , Sokolov ve Kurbanov’un pek güven vermiyor. Cska’nın en zayıf noktasının pota altı olduğunu söylemek pek de yanlış değil açıkcası. Maroussi cephesinde ise durumlar pek parlak değil. B.Keys , J.Homan , D.Mavroeidis ve J.Lucas ile ayakta durmaya çalışıyorlar ancak bunu başaramadılar şu ana kadar.Bu maçta ise Cska’ya karşı direnmeleri oldukça zor bence. Ancak Cska’nın yumuşak karnı olan pota altını J.Homan , D.Mavroeidis , P.Calathes ile etkin bir şekilde kullanabilirlerse bir ihtimal başarılı olabilirler. Ama dediğim gibi çok uzak bir ihtimal bu ve açıkcası artık Cska’nın işi daha sıkı tutacağını düşünüyorum. Bu görüntü neticesinde Cska gruptaki 4. galibiyetini kolaylıkla alacağını düşünüyorum.



Caja Laboral - Lottomatica Roma:

İlk karşılaşma Lottomatica Roma’nın kendi evinde 77-65 üstünlüğü ile noktalanmıştı. Caja Laboral o maçtan son Maccabi , U.Olimpija , Maroussi galibiyetleri aldı ve formda bir grafik çizdi Cska maçına kadar. Geçen hafta Cska karşısında Caja Laboral’ın bir kazaya uğradığını ve bu maçta da geçen haftaki hatalarından ders alacaklarını düşünüyorum. Caja Laboral’ın pota altında T.Splitter , M.Teletovic , L.Eliyahu , S.Barac gibi çok önemli oyuncuları var. Bunlara ek olarak da C.English , San Emeterio gibi skorer oyuncuları var.Huertas’ın sakatlanmasından sonra guard mevkisinde bir takım sıkıntılar çekseler de Pau Ribas ve S.Singletary ortalamanın üzerinde guardlar. Bu iki oyuncununda katkısının giderek artacağını düşünüyorum. Bu katkılarla Caja Laboral daha etkili bir takım olacaktır. Lottomatica ise bu sezona iyi başlayarak üst üste 3 galibiyet almıştı ancak ardından 2 maçlarını kaybettiler. Bu galibiyetleri alırken kadrolarına nazaran ekstra oynadıklarını düşünüyorum. Zaten bu maçta da bence kadrolara bakıldığı zaman Caja Laboral’ın çok önemli bir üstünlüğü var kağıt üzerinde. Ancak söylediğim gibi Roma’nın bu maçta ekstra bir oyun ortaya koyması gerekiyor. Özellikle pota altında Andre Hutson belki iyi bir oyuncu ama Toure ve Crosariol’un Caja Laboral uzunlarıyla başa çıkamayacaklarını düşünüyorum. Guard mevkisinde de I.Jaaber gerçekten etkili bir guard ama onu yedekleyen J.Giachetti çok istikrarsız ve yetersiz bir oyuncu. Skor olarak da K.Winston’a Jaaber ve Hutson dışında yardımcı bir oyuncu çıkmıyor genelde Roma cephesinde. Tüm bunlar göz önüne alındığında Caja Laboral’in ezici bir üstünlüğü göze çarpıyor. İlk maçta 12 sayılık fark yiyen Caja Laboral’in bu maçta bu rakamın üzerinde farkla kazanmak isteyeceğini düşündüğümden farklı bir galibiyet beklemekteyim.



Entente Orleanaise - Olympiacos:

Bu maç için fazla söze gerek yok sanırım. Geçen hafta Efes Pilsen karşısında Orleanaise izledik. Kesinlikle bu sene Euroleague’in en zayıf takımılar. Bu sözlerimi Vujcic de açıklamaları ile doğrulamış. Buyrun efendim...Oly ilk deplasman galibiyeti farklı bir şekilde alır.


Unicaja Malaga - Partizan Belgrade:

Unicaja Malaga, Euroleague’in yenilgisiz iki takımından birisi. Hatta bu iki takımında İspanyol olması bence diğer takımlar için düşündürücü olmalı. Burdaki en önemli faktör İspanya Ligi’nin yani ACB’nin çok daha kaliteli olması diğer liglere göre. Unicaja Malaga, Euroleague’de kayıpsız gitmesine rağmen 18 takımlı ACB’nin 16. Sırasında bulunuyor. Aslında ben bu noktada Unicaja’nın başarısını biraz da sürpriz olarak değerlendiriyorum. Tamam, önemli rakipleri yendiler ama bunun nedeni Unicaja’nın doğru basketbolu oynaması ve rakiplerinin de açıkçası ukalaca davranarak düşük verimle maçlar çıkarması idi bence. Ayrıca evlerinde de gerçekten müthiş bir seyirci faktörleri söz konusu, bunu söylemeden geçemeyeceğim. Bu maçta da takımın çok önemli Robert Archibald ve Carlos Jimenez oynaması beklenmiyor. Printezis zaten sakat. Bu durumda pota altı J.Freeland’a , Brezilya’lı genç Lima’ya ve 40 yaşındaki Lewis’e emanet kalıyor. Bence bu eksiklikler sistem takımı olan Unicaja’yı krize sokabilecek eksiklikler. Partizan da ise Maric iyileşti büyük bir olasılıkla da oynayabilecek. Bence Maric Euroleague’in en dominant 5 uzunundan bir tanesi şu an. Oyunun kaderini direkt etkileyebilecek bir oyuncu ve şu eksiklerle önemi daha da artıyor. Başka bir eksiklikte yok Partizan’da tam kadro çıkacaklar. Dusko Vujasevic de her daim saygı duyduğum koçlardan bir tanesi. Tecrübeli hoca böyle avantajları lehine çevirmeyi sever. Maric, Vesely , Roberts , Vranes iyi bir pota altı rotasyonu bence.Bunlara ek olarak skora da katkıda bulunabilecek oyuncular çıkarabilirse Partizan ki var McCalebb,Rasic,Bozic ve Kecman… Bu durumda geçen hafta Olympiacos karşısında sürpriz yapan Partizan bir sürprize daha imza atar. Ben, Partizan’ın bu maçta iyi bir basketbol ortaya koyacağını fark yemeyeceğini hatta galip bile gelebileceğini düşünüyorum.



Real Madrid - BC Khimki:

Messina’nın Real Madrid’i ve Scariolo’nun Khimki’si bu sefer Madrid’de karşılaşıyor. Uzatmalara giden ilk maçı Khimki 84-81’lik skorla kazanmıştı. Real Madrid bu mağlubiyetten sonra Euroleague’de başka da mağlubiyet almadı. Messina’nin istediği basketbolu Real Madrid’de de oturtabildiğini düşünüyorum. Özellikle savunmada müthiş bir direnç gösteriyorlar. Panathinaikos’ı bile 70 sayıda tuttular. Hücumda da müthiş oynadıklarını söylememem gerekiyor. Çok etkili uzunlarını iyi guardları ile besleyebiliyorlar. Lavrinovic , Velickovic, Garbajosa,Van den Spiegel ve tabi ki iyileşen Felipe Reyes… Müthiş bir pota altı oluşturuyorlar. Prigioni , Llull , Kaukenas , Bullock ise Real Madrid’in etkili guardları olarak göze çarpıyor. Bu kadroya bakıldığında Real’in bu sezon Final Four’un en önemli adaylarında biri olduğunu söylemek hiç de zor değil. Khimki ise koç Scariolo yönetiminde bu sezon iyi bir görüntü çiziyor. Raul Lopez de iyileşti ve büyük ihtimalle eski takımına karşı forma giyebilecek. Ancak ben bunun Khimki’nin galibiyeti için yeterli olabileceğini düşünmüyorum. Khimki de Real Madrid kadar olmasa da iyi savunma yapan bir ekip. Özellikle bu maçın az skorlu geçeceğini ön görmek sanırım doğru olur. Ancak bir gerçek daha var ki o da Real Madrid’in kazanmaya çok yakın olduğu. Bence Real Madrid’in kaybetmesi sürpriz bir sonuç olur. Khimki ; Langford , Cabezas , Jankunas , R.Lopez , McCarty , Javtokas , Mozgov gibi oyuncuları ile belki Real’i zorlayabilir ancak Real Madrid daha doğrusu Messina ilk maçtaki hataları tekrarlamaz ve galip gelen taraf olur.

Read more...

Euroleague' de 6. Hafta..

Euroleague'de 6. Haftanın Maçları  :


2 Aralık Çarşamba


19:15 CSKA Moscow - Maroussi BC

21:30 Caja Laboral - Lottomatica Roma

21:45 Entente Orleanaise - Olympiacos

21:45Unicaja - Partizan Belgrade

21:45 Real Madrid - BC Khimki



3 Aralık Perşembe

19:00 Panathinaikos - AJ Milano

20:00 Efes Pilsen - Lietuvos Rytas

21:00 EWE Baskets - Asseco Prokom

21:30 U. Olimpija - Maccabi Electra

21:30 Montepaschi - Cibona Zagreb

21:45 Regal FCB - Fenerbahçe Ülker

21:45 Asvel Basket - Zalgiris Kaunas

Read more...