Euroleague'de Gecenin Değerlendirmesi (3 Mart 2010)

4 Mart 2010 Perşembe

Cibona Zagreb: 82 - BC Khimki: 63
Cibona Zagreb , Partizan , Zalgiris... Bu tarz takımları seviyorum. Euroleague'i Euroleague yapan takımlar bence bu takımlar. Tabii ki  bu takımların ekol ülke takımları olması şaşırılacak bir durum değil. Hem oyuncu yetiştirip hem de her sene belli bir seviyeye geliyorlar, sürpriz galibiyetlerle hesapları alt üst ediyorlar.. Bugün de ne hayallerle gelmişti Khimki... Ama o hayallere izin çıkmadı Zagreb'den. Cibona maça hızlı başlarken Khimki ise bir türlü istediği oyunu sahaya yansıtamadı. Bunda Cibona'nın mücadelesinin ve sert savunmasınında payı var, nitekim 2. periyot sadece 8 sayı yedi Cibona ve olayı ilk yarıda bitirdiler. 2. yarı da Khimki'ye karşı üstünlükleri devam etti ve sonuçta da 19 sayılık bir fark oluştu. Cibona adına Bojan Bogdanovic 6/6 üçlük atarak galibeyetin baş mimarı oldu. 9 da ribaundu var genç forvetin. Bogdanovic'in bu hafta EFC'de en çok asıldığım oyuncu olması da bana ekstra mutluluk ve gurur yaşattı. Bogdanovic'e Jamont Gordon ve Marko Tomas (her ne kadar 1/7 üçlük atsa da) da skor anlamında yardım ettiler.

Daha önce de belirttim Cibona gayet genç ve yetenekli bir kadro. Özellikle Jamont Gordon ve Bojan Bogdanovic gibi yaşlarına göre oldukça olgun basketbol anlayışı olan oyuncuları en büyük avantajlarından. Sakat olan Marin Rozic ve Marko Tomas da takımın en önemli silahları. 90 doğumlu uzunlar Radosevic ve Zubcic ise gelecek vaad eden isimler. Andric kalbur üstü bir uzun. Bana kalırsa, Cibona elindekilerin kıymetini bilir ve mevcut eksiklerini giderirse seneye çok daha güçlü bir takım olur. Ama ellerindeki yetenekleri tutabilmeleri zor gibi duruyor. Aslında un var, yağ var, şeker var... Bir de bunları yumurta ile kıvama getirirlerse çok güzel bir kek çıkartabilirler ortaya...

Cibona bu müthiş galibiyet ile işleri hepten karıştırdı. Eğer bir de bugün Caja Laboral Olympiakos'a kaybederse haftaya herşey bambaşka olur. Her şey yeniden başlar. Cibona haftaya Caja Laboral'ı deplasman da iki sayı farkla yenerse Olympiakos da Khimki'yi devirirse Cibona grup ikinci olarak çeyrek finale çıkar. Tarafımı belli edeyim, umarım böyle olur. :) Bu arada maçın detaylı istatistikleri burada.

Zalgiris: 93 - Asseco Prokom: 88
İlk yarıyı Zalgiris 50-34 önde kapatınca acaba dedirtti ister istemez. Ancak bu ivmeyi 2. yarıda devam ettiremediler ve sadece 5 sayı farkla kazanabildiler. Yine de kendi evlerinde özellikle tüm umutlar yitirilmişken kazanmak teselli ikramiyesi gibi oldu taraftara. Zor bir dönemden geçiyordu Zalgiris ama yine de maksimum mücadeleyi gösterdiler. İşte böyle performansları her zaman takdir ediyorum. Çünkü basketbolun güzelliği mücadelede saklı ve son ana kadar mücadele etmek gerek bence. Bu yüzden bir tebriği hakediyor Zalgiris. Maçı ara ara izleme şansım oldu. Zalgiris ilk yarı çatır çatır oynadı. Takım gibi oynadı. Zalgiris de oyuna giren her oyuncunun sayı yaptığını söyliyeyim. Zaten skorda dengeli bir şekilde dağıldı. Zalgiris adına Marcus Brown'un haftalar sonraki böylesine üst düzey performası sevindiriciydi. Kalnietis de son haftalarda biraz daha istikrarlı. Geç kaldılar ama... Detaylı istatistik burada.


Maroussi BC: 58 - Regal Barcelona: 85
Söylenecek çok fazla şey yok açıkçası. Zira kulübün resmi sitesi de "sınıf farkı" diye açıklamış olayı. Barça skorda olduğu gibi sahada da ters düz etti Maroussi'yi. Sadece ilk periyot direnebildi Maroussi. Sonrasında ise tam anlamıyla duvara çarptılar. 2.periyot sadece ve sadece 3 (yazı ile üç) sayı bulabildiler. Yine de gruptan çıkma ihtimalleri var, hatta Partizan'a göre daha yüksek bile diyebiliriz. Partizan, Panathinaikos'u yenerse kendi kaderini kendi belirler yenemezse son maçlara kalır olay. İşte o evsanevi istatistikler.



Unicaja Malaga: 70 - CSKA Moscow: 76
Unicaja 2. torbadan katılmıştı bu gruba ama işler hiç istedikleri gibi gitmedi. Reneses delirse şaşırmam. Gruptan çıkmasına garanti gözüyle bakılan takımın aldığı tek bir galibeyet var, kendi evinde ve kağıt üstünde grubun en kötü takıma karşı. Bugün çok ilginç maç olacağı kanısındaydım, her ne kadar Prokom'u çıkacağına kesin gözüyle baksam da en azından bugün güzel bir maç olacağı düşünüyordum. CSKA kısalarıyla, Malaga da uzunlarıyla fark yaratabilir düşüncesindeydim ama gerçekleşmedi. Freeland ve Archibald'ın attıklaro toplam sayı sadece 3. Böyle bir durumda Malaga'nın kazanması neredeyse imkansız...

Direkt olarak sonuca bakılınca maçın çekişmeli geçtiğini düşünebilirsiniz ama CSKA hep açık ara üstündü maçta, ta ki Planinic 5. faülünü alarak kenara gelene kadar. Kim ne derse desin Planinic benim beğendiğim guardlardan bir tanesi. Eksikleri istikrarsızlık ve aklını yeteri kadar kullanamaması. Bugün de buna tanık olduk... Yani şu noktada CSKA adına yapılabilecek en büyük hataydı Planinic'in oyun dışında kalması ve gerçekleşti. Çok top kaybı yaptığı için eleştirilen Planinic çıkınca CSKA çok daha fazla top kaybı yaptı. Sürekli gelen ikili sıkıştırmalara karşı hatalar yaparak Malaga'yı oyuna ortak ettiler. Ancak en kritik zamanlarda Vorontsevich yetişti imdadına CSKA'nın... Hiç eli titremeden kullandı şutları. Malaga cephesinde ise saçma sapan hücumlar yapan ve yaptıran Omar Cook ise bu skorun mimarlarından oldu.

Bana göre CSKA şu anda Euroleague'in en iyi savuma yapan takımlarından. Aynı zamanda en iyi forvetlere onlar sahipler. CSKA'nın 3 silahşörüne destek gelince bambaşka bir takım oluyorlar. Kaun güzel bir maç çıkardı diyebiliriz ama gecenin yıldızı kesinlikle Vorontsevich'di. Yeteneklerini sundu bugün. Bu tarz performansları tekrarlayıp, oyununu geliştirse sadece CSKA'nın değil Avrupa'nın en önemli oyuncularından biri haline gelir. Detaylı istatistikler burada.

0 yorum:

Yorum Gönder