tag:blogger.com,1999:blog-84904430157232999222024-03-13T04:32:42.829+03:00WE WANT THE 1996 SPIRIT BACKburnovichttp://www.blogger.com/profile/13666327349866780926noreply@blogger.comBlogger179125tag:blogger.com,1999:blog-8490443015723299922.post-212172713921125482011-07-01T19:46:00.001+03:002011-07-01T19:50:17.024+03:00Doğuş Balbay Efes Pilsen'de!<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-OTFORDSnJ7c/Tg35WETCQaI/AAAAAAAAA68/MGwuAq-bGUY/s1600/do%25C4%259Fu%25C5%259F.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="318" src="http://4.bp.blogspot.com/-OTFORDSnJ7c/Tg35WETCQaI/AAAAAAAAA68/MGwuAq-bGUY/s400/do%25C4%259Fu%25C5%259F.jpg" width="400" /></a></div>Efes Pilsen, Teksas Üniversitesi mezunu Doğuş Balbay'ı kadrosuna kattı! Öğrenim ve spor hayatını başarıyla yürüten ender sporculardan biri olan Doğuş, geçtiğimiz sezon hem NCAA'de "Yılın Savunmacısı" ödülünü almış hem de Amerika'da 2011 yılının "En Değerli Uluslararası Öğrencisi" seçilmişti. 1989 doğumlu olan 1.85'lik guard geçtiğimiz sezonu Teksas Üniversitesi'nde ortalama 19.1 dakika sahada kalarak 4.1 sayı - 2.7 ribaund - 2.2 asist istatistikleriyle tamamlamıştı.<br />
<br />
Kısa boyuna rağmen güçlü ve atletik bir fiziğe sahip olan Doğuş, özellikle savunmasıyla ön plana çıkıyor. Top hakimiyeti ve bire biri de etkili olan oyuncunun tek zayıf noktası şutu. Şutunu da geliştirdiği takdirde çok önemli yerlere gelebileceğini düşünüyorum. Bana göre şu anda yerli oyuncu piyasasındaki en iyi guard seçeneğiydi Doğuş, yine mantıklı bir hamle geldiği inancındayım Efes Pilsen cephesinden. Doğuş'un Avrupa Şampiyonası için 5 Temmuz'da açıklanacak A Milli Basketbol Takımı'mızın aday kadrosunda da yer alması bekleniyor.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-pVjNEhO1CAs/Tg36tC-8C7I/AAAAAAAAA7A/u9TtMGxCzzQ/s1600/do%25C4%259Fu%25C5%259F2.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="http://1.bp.blogspot.com/-pVjNEhO1CAs/Tg36tC-8C7I/AAAAAAAAA7A/u9TtMGxCzzQ/s400/do%25C4%259Fu%25C5%259F2.jpg" width="252" /></a></div>burnovichttp://www.blogger.com/profile/13666327349866780926noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-8490443015723299922.post-49733354705171567472011-07-01T13:10:00.001+03:002011-07-01T13:18:35.894+03:00Efes Pilsen & Marko Keselj Flörtü<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-YEUo1t1thcU/Tg2bYf29MwI/AAAAAAAAA6k/uHUgyIXZ9VM/s1600/raduljica+%2526+keselj.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="http://2.bp.blogspot.com/-YEUo1t1thcU/Tg2bYf29MwI/AAAAAAAAA6k/uHUgyIXZ9VM/s400/raduljica+%2526+keselj.jpg" width="300" /></a></div>Yabancı kaynaklarda Efes Pilsen'in 3 numara pozisyonu için Perperoglou'ndan sonra Marko Keselj ile ilgilendiği haberleri çıktı. Konuyla ilgili gelen son haberler; ilginin olduğu ancak bir teklifin yapılmadığı yönünde. Teklif gelmesi halinde de Keselj'nin en yakın arkadaşı Raduljica ile oynamayı çok istediği biliniyor. Türkiye'deki Dünya Basketbol Şampiyonası'nda çok etkili bir performans ortaya koyan ve Olympiakos'a transfer olan Keselj, Yunan ekibinde fazla süre alamamıştı. Çok iyi şutör ve görev adamı olan 23 yaşındaki Sırp oyuncunun Olympiakos ile 2013 yılına kadar sözleşmesi bulunuyor.burnovichttp://www.blogger.com/profile/13666327349866780926noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8490443015723299922.post-46454779200793720082011-07-01T10:32:00.000+03:002011-07-01T10:32:50.375+03:00Jamon Lucas Gordon Galatasaray'da!<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-H89I7UuM_vI/Tg13gJ7fnKI/AAAAAAAAA6g/2lmIkFHduSk/s1600/jamon.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="266" src="http://3.bp.blogspot.com/-H89I7UuM_vI/Tg13gJ7fnKI/AAAAAAAAA6g/2lmIkFHduSk/s400/jamon.jpg" width="400" /></a></div>Önümüzdeki sezon Euroleague ön elemesi oynayacak olan Galatasaray kadrosunu güçlendirmeye devam ediyor. Ermal Kuqo'nun gidişine rağmen Ender, Cevher ve Furkan'ı kadrosuna katarak yerli rotasyonunu bir tık yukarı taşıyan Sarı-Kırmızılılar'ın ilk yabancı transferi ise Olympiakos'tan Jamon Lucas Gordon oldu. Daha önce ülkemizde Antalya BŞB forması da giymiş olan Gordon, 1984 doğumlu ve 1.91 boyunda. 1 ve 2 numaralı pozisyonları oynayabilen başarılı combo guard'ın yıldızı Maroussi'de parlamıştı. 2 sezon önce Euroleague'de 11.2 sayı - 3.5 ribaund - 3.1 asist - 1.8 top çalma istatistikleri ile oynadığı Maroussi'yi Top 16'ya taşımıştı. Ertesi sezon transfer olduğu Olympiakos'ta ise önünde çok önemli oyuncular olmasına rağmen 20-25 dakika süre almayı başaran ABD'li guard 4.5 sayı - 2.6 ribaund - 1.5 asist - 1.6 top çalma istatistikleri tutturmuştu.<div><br />
</div><div>2 yıllık imza atan Jamon Gordon'ın toplamda 750.000 € alacağı konuşuluyor. Bu paraya iyi bir çok yönlü oyuncu alındığı kanısındayım. Özellikle etkili savunması Oktay Mahmuti'nin sisteminde çok büyük değer kazanabilir, mevkisine ve boyuna göre önemli bir ribaundcu olması ise tempoyu arttırmayı seven Galatasaray'ın daha rahat hızlı hücumlar bulmasını sağlayabilir. Çok yönlü ve tam bir görev oyuncusu olan Jamon Gordon'ın bana kalırsa tek dezavantajı şutunun biraz kötü olması. Onun dışında çok büyük bir eksisinin olmadığını düşünmekle beraber bu paraya çok iyi bir seçim yaptığını inancındayım Galatasaray'ın. Bu sezon çok büyük maliyetlere kaçmadan (Furkan'a verilen bonservis hariç, o da mantıklı bir yatırım gibi duruyor.) takıma seviye atlatan Oktay Mahmuti ve ekibini de tebrik etmek gerekiyor diye düşünüyorum. Bu arada, takıma bir 2-3 numara bir de uzun alarak transferi bitirmesi bekleniyor Sarı Kırmızılılar'ın.</div>burnovichttp://www.blogger.com/profile/13666327349866780926noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8490443015723299922.post-76536347610055460742011-07-01T09:10:00.002+03:002011-07-01T09:13:15.884+03:00CSKA'nın Yeni Hamlesi Darjus Lavrinovic<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-IfS00aIsMCs/Tg1kFrlfe5I/AAAAAAAAA6c/-i-37q_uFWk/s1600/darjus-lavrinovic_86365.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="266" src="http://3.bp.blogspot.com/-IfS00aIsMCs/Tg1kFrlfe5I/AAAAAAAAA6c/-i-37q_uFWk/s400/darjus-lavrinovic_86365.jpg" width="400" /></a></div>Geçtiğimiz sezon Euroleague'de büyük hayal kırıklığı yaratarak Top 16'ya dahi kalamayan CSKA Moskova bu yaz kadrosunda büyük değişiklikler yapıyor. Efsane oyuncuları J. R. Holden ve Trajan Langdon'ın emekliye ayrılmasının ardından Matjaz Smodis ve Sergey Bykov'u takımdan yollayan CSKA ayrılan oyuncuların yerlerini hemen dolduruyor. Nenad Krstic, Sammy Meija ve Evgeny Voronov'u kadrosuna katan Kazlauskas'lı CSKA'nın yeni hamlesi ise eski Fenerbahçe Ülker'li Darjus Lavrinovic <a href="http://www.cskabasket.com/news/?a=news&id=9897&lang=en">oldu</a>. Geçtiğimiz sezon birkaç maç etkili performanslar gösterse de genel olarak büyük hayal kırıklığı yaratmıştı. Koç Jonas Kazlauskas'ın "Sakatlıkları da düşünerek 4 ve 5 numaralı pozisyonları oynayabilecek iyi bir yedek oyuncu arıyorduk, imzaladığı için mutluyum." dediği 31 yaşındaki Litvanya'lının sözleşmesi 1+1 yıllık.<br />
<br />
Öte yandan; Olympiakos ve Yunan Milli Takımı'nda Kazlauskas'ın yardımcılığını yapmış olan ve Yunanistan'da Kolossos takımını çalıştıran Giannis Sferopoulos da asistan koç olarak teknik ekibe dahil <a href="http://www.cskabasket.com/news/?a=news&id=9875&lang=en">edildi</a>.burnovichttp://www.blogger.com/profile/13666327349866780926noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8490443015723299922.post-1416080174859753262011-06-29T16:31:00.002+03:002011-06-29T16:42:59.421+03:00Batan Geminin Malları Kapış Kapış<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-VqpNfhQL0KA/Tgsn_VZj9yI/AAAAAAAAA6Y/gFRFj9MUce0/s1600/papaloukas.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="201" src="http://1.bp.blogspot.com/-VqpNfhQL0KA/Tgsn_VZj9yI/AAAAAAAAA6Y/gFRFj9MUce0/s320/papaloukas.jpg" width="320" /></a></div><br />
Ekonomik krizle boğuşan Yunanistan'ın dev kulüpleri Panathinaikos ve Olympiakos zor günler geçiyor. Daha Mayıs ayında Euroleague'de kupaya uzanan Panathinaikos satılmanın eşiğinde, taliplerini bekliyor. Olympiakos'ta ise hisselerin büyük bir çoğunluğuna sahip olan Angelopoulos çekildiklerini yayınladıkları bir mektupla <a href="http://www.talkbasket.net/5782-olympiacos-stays-headless-as-angelopoulos-family-quits-vids-pics.html">açıkladılar</a>, kulüp büyük bir belirsizlikte. Hâl böyle olunca bu iki kulübün yıldız oyuncularına hatta sıradan oyuncularına da teklifler yağıyor.<br />
<br />
Transfer marketinin Yunanistan reyonunun en gözde isimleri; Spanoulis, Teodosic, Papaloukas, Fotsis ve Sato.<br />
<br />
Efes Pilsen'in Spanoulis'le ciddi bir şekilde ilgilendiğini daha önce <a href="http://burnovic.blogspot.com/2011/06/spanoulis-efes-pilsene-dogru.html">yazmıştım</a>. Efes'in Spanoulis için yıllık 3.7 M € teklif yaptığı yazılıp çiziliyor. Açıkçası ben bu miktara inanmak istemiyorum, Spanoulis'in Olympiakos'tan aldığı yıllık ücret 2.4 M €. Bunun belki biraz daha fazlası olabilir ancak 3.7 M €'nun çok yüksek olduğunu ve takım içindeki dengeleri bozabileceğini düşünüyorum. Spanoulis'e büyük ilgi gösteren başka takım ise Barcelona. Teodosic, Papaloukas'la da adı geçen Katalanlar'ın Spanoulis için girişimleri sürüyor. Bu arada, Barça'nın; Efes Pilsen'in transfer edebilmek için önemli bir aşama kaydettiği ancak bitiremediği Marcelinho Huertas'la da ilgilendiği çıkan dedikodular arasında.<br />
<br />
Teodosic ile ilgilenen Barcelona ve Real Madrid'e ise büyük bir rakip geldi; CSKA Moskova. Rus devinin Olympiakos'a bonservis için 1.3 M € teklif ettiği <a href="http://www.sport24.gr/Basket/OmadesBasket/A1Olympiakos/arpazei_ton_teontosits_h_tsska.1128910.html">belirtiliyor</a>. Milos'un CSKA'yı tercih etme olasılığı yüksekmiş gibi geliyor bana.<br />
<br />
Efes Pilsen'in Sato ve Fotsis'le adının geçmesinin ardından dün de Perperoglou ile ilgilenildiğini <a href="http://t.co/ZFgoQ11">yazıldı</a>. David Andersen ve Mario Kasun'u kadrosuna katan Montepaschi Siena, Drew Nicholas ile de anlaşmaya yakın <a href="http://www.sportando.net/eng/italy/serie-a/28899/montepaschi_siena_close_to_drew_nicholas.html">deniyor</a>. Ayrıca, Jure Zdovc'u başantrenörlük görevine getiren Spartak St. Petersburg'un Olympiakos'lu Mavrokefalidis'e yıllık 1 M € ücret teklif ettiği <a href="http://www.talkbasket.net/5783-spartak-st-petersburg-bid-for-mavrokefalidis.html">belirtiliyor</a>.<br />
<br />
Güçlü Yunan kulüplerini bile belirsizliğe sürükleyen bu kriz diğer kulüpleri de çok zor durumlara soktu. Aris'in <a href="http://twitter.com/Arkanoid13/status/84944230576955392">500.000 €</a>, PAOK'un ise <a href="http://twitter.com/Arkanoid13/status/84707651233120256">700.000 €</a> bütçe ile yola çıkacağını ise <a href="http://twitter.com/Arkanoid13">Arkadios</a> kardeşimizden öğreniyoruz.burnovichttp://www.blogger.com/profile/13666327349866780926noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-8490443015723299922.post-21181991387940215452011-06-26T15:57:00.006+03:002011-06-26T16:08:58.346+03:00Barac, Efes Pilsen Yolunda<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-_vJAVR5jnvE/TgcsroNk5OI/AAAAAAAAA6U/jVsVwG9q5mU/s1600/stanko+barac.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="http://4.bp.blogspot.com/-_vJAVR5jnvE/TgcsroNk5OI/AAAAAAAAA6U/jVsVwG9q5mU/s400/stanko+barac.jpg" width="400" /></a></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;">Önümüzdeki sezon İstanbul'da düzenlenecek olan Final Four için iddialı bir takım kurmak isteyen Efes Pilsen'in hedefindeki uzun Avrupa'nın en değerli uzunlarından biri olarak gösterilen 2.17'lik Stanko Barac. Geçtiğimiz sezon harika bir sezon geçiren Barac'ın Caja Laboral'le 2015 yılına kadar kontratı bulunuyor. Savanovic transferinde olduğu gibi Barac için de Efes Pilsen'in bonservis ödemesi gerekiyor. Barac ile prensip anlaşmasına varıldığı kulübüyle ise bonservis konusunda uzlaşma zemini arandığı gelen haberler arasında. Bu transferin gerçekleşememesi halinde alternatifler ise D'or Fischer, Sasha Kaun ve Boniface N'Dong. Ayrıca, Sırp pivot Miroslav Raduljica da gelecek pivotun yedeği olacak.</div><div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><br />
</div></div><div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><span class="Apple-style-span" style="color: red;"><i><b>Özel haber.</b></i></span></div></div>burnovichttp://www.blogger.com/profile/13666327349866780926noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-8490443015723299922.post-39005328736348878202011-06-25T20:03:00.001+03:002011-06-25T20:09:00.642+03:00Miroslav Raduljica Litvanya'da Yok<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-ftXB_miTr5M/TgYTj8Gr-QI/AAAAAAAAA6I/oDEIO32gQaE/s1600/raduljicaalba.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="184" src="http://4.bp.blogspot.com/-ftXB_miTr5M/TgYTj8Gr-QI/AAAAAAAAA6I/oDEIO32gQaE/s320/raduljicaalba.jpg" width="320" /></a></div><br />
Efes Pilsen'in geçtiğimiz yaz 5 yıllık kontrat imzaladığı ancak sakatlıklardan bir türlü kurtulamayan pivotu Miroslav Raduljica Litvanya'daki Avrupa Basketbol Şampiyonası'nda yer almayacağını <a href="http://www.sportske.net/vest/kosarka/raduljica-povredjenom-igracu-nije-mesto-u-reprezentaciji-44848.html">açıkladı</a>. Efes Pilsen'in Euroleague'den elenmesinin ardından TBL'de de yabancı lisans hakkı olmamasından dolayı Alba Berlin'e kiralanan Raduljica Brose Basket'le oynanan final serisinde dizinden sakatlanmıştı. Şu anda yeni takım arkadaşı Dusko Savanovic ile birlikte Bodrum'da tatilde olan Raduljica'yı İstanbul'a ayak bastığı ilk gün hamama götürmek gerek sanırım.burnovichttp://www.blogger.com/profile/13666327349866780926noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8490443015723299922.post-39652841236393656442011-06-25T14:52:00.001+03:002011-06-25T14:57:18.451+03:00Spanoulis Efes Pilsen'e Doğru<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-ebpw6kOOZcQ/TgXKuok6fxI/AAAAAAAAA6E/aNFn9tQn_5o/s1600/spa.Jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="207" src="http://2.bp.blogspot.com/-ebpw6kOOZcQ/TgXKuok6fxI/AAAAAAAAA6E/aNFn9tQn_5o/s400/spa.Jpeg" width="400" /></a></div><div><br />
</div>Kerem Tunçeri ile 2+1 senelik anlaşma imzalayan Efes Pilsen, Kerem'in önüne çok önemli bir guard koymak niyetinde. Büyük ihtimalle de bu isim Vassilis Spanoulis olacak. Transferde büyük aşama kaydeden Efes Pilsen, Olympiakos'la da anlaşma zemini arıyor. İstanbul'da düzenlenecek Final Four öncesinde iyi bir takım kurmak isteyen Efes Pilsen, oyuncular için hem yıllık ücret olarak hem de bonservis olarak kesenin ağzını açtı. Ayrıca, Spanoulis'in yanı sıra Efes Pilsen çok önemli bir uzunla da prensip anlaşmasına vardı. Efes Pilsen'in listesindeki diğer isimler ise Jamont Gordon ve Romain Sato.<br />
<div><br />
</div><div>2 yıldır beklentileri karşılayamayan ve takım içindeki dengeleri bozan Rakocevic'in de gönderilme ihtimali çok yüksek. Efes Pilsen, Rakocevic'in aldığı yıllık 1.850.000 €'luk ücretin biraz daha fazlasına Spanoulis'e verip yıldız oyuncuyu getirmek istiyor. Transfer listesindeki skorer oyuncularla anlaşılamaması halinde ancak Rako'nun opsiyonun kullanılacağı ise gelen haberler arasında.<br />
<br />
<b><span class="Apple-style-span" style="color: red;">Özel haber yazmak gerekiyor galiba buna.</span></b></div>burnovichttp://www.blogger.com/profile/13666327349866780926noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-8490443015723299922.post-89980918686923149822011-06-07T14:08:00.001+03:002011-06-07T14:13:11.869+03:00Drazen Petrovic’i Sevenlerden Bir İsteğim Var...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-qaPP93Op_sU/Te4FxrGTTUI/AAAAAAAAA6A/wrO6GBYwk-g/s1600/nba_g_petrovicnba_200.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="http://4.bp.blogspot.com/-qaPP93Op_sU/Te4FxrGTTUI/AAAAAAAAA6A/wrO6GBYwk-g/s400/nba_g_petrovicnba_200.jpg" width="266" /></a></div><b>"Drazen Petrovic’i sevenlerden bir isteğim var: Hafızalarınızdaki Drazen’in, attığı her basketten sonra ellerini yukarı kaldıran Drazen olmasını istiyorum. Çünkü o ellerini size, taraftarlarına kaldırıyordu. Drazen’i sizlere neşe getiren biri olarak hatırlamanızı diliyorum. Drazen’in bu hatıralarına değer verin. Kader onu, kariyerinin zirvesinde bizlerden aldı. Bir efsane olması için, bize yol göstermesi için..." (Ağabeyi Alexander Petrovic)</b><br />
<div><div style="text-align: justify;"><br />
</div></div><div><div style="text-align: justify;">ESPN Magazine'nin Ağustos 2004 sayısında yayınlanan yazının Türkçe çevirisini güzel insan Alp Alkaş'ın blogunda <a href="http://sporseyrederken.blogspot.com/p/drazen-petrovic.html"><b>okuyabilirsiniz</b></a>.</div><div style="text-align: center;"><br />
</div><div style="text-align: center;">O'nu güzel hatırlamak adına...</div></div><div><div style="text-align: center;"><br />
</div></div><div style="text-align: center;"><iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="349" src="http://www.youtube.com/embed/ga4VJ1-Zy5Q" width="425"></iframe></div>burnovichttp://www.blogger.com/profile/13666327349866780926noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8490443015723299922.post-37746023190584538812011-06-04T13:07:00.000+03:002011-06-04T13:07:35.948+03:00Torino 93 Öncesi Efes Pilsen<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">Sağolsun, <a href="http://twitter.com/Arkanoid13">Arkanoid13</a> kardeşimiz yolladı fotoğrafları. Kötü anılarla hatırladığımız Torino'daki Efes Pilsen - Aris finali öncesi bir Yunan gazetesinde Efes Pilsen analizi. Kadroyu da vereyim:</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;"><b>4-Faruk Rasna, 5-Tarık Sarıçoban, 6-Taner Korucu, 7-Petar Naumoski, 8-Volkan Aydın, 9-Oktay Öztürk, 10-Gökhan Güney, 11-Mustafa Kemal Bitim, 12-Larry Richard, 13-Tamer Oyguç, 14-Tacettin Çapa, 15-Ufuk Sarıca</b></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-1kVTUZXJ7hg/TenyXqy-wAI/AAAAAAAAA50/PR1XmaLk3x0/s1600/1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="http://3.bp.blogspot.com/-1kVTUZXJ7hg/TenyXqy-wAI/AAAAAAAAA50/PR1XmaLk3x0/s400/1.jpg" width="278" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-Emlk45r77OQ/TenyoruiVUI/AAAAAAAAA54/YqnJ8oTHDQI/s1600/2.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="http://4.bp.blogspot.com/-Emlk45r77OQ/TenyoruiVUI/AAAAAAAAA54/YqnJ8oTHDQI/s400/2.jpg" width="284" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-zMKf2qhgDbE/Teny3OwSGXI/AAAAAAAAA58/eB9usj7Elv0/s1600/3.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="http://2.bp.blogspot.com/-zMKf2qhgDbE/Teny3OwSGXI/AAAAAAAAA58/eB9usj7Elv0/s400/3.jpg" width="278" /></a></div>burnovichttp://www.blogger.com/profile/13666327349866780926noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8490443015723299922.post-32905692962353619752011-05-19T01:26:00.002+03:002011-05-19T01:26:50.363+03:00Burnovic Radyo<iframe frameborder="0" height="600" scrolling="no" src="http://www.flatcast.info/de/Player.aspx?sid=1203392" width="800">&lt;p&gt;&amp;amp;lt;br /&amp;amp;gt; &lt;/p&gt;</iframe>burnovichttp://www.blogger.com/profile/13666327349866780926noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8490443015723299922.post-78932931791539171022011-05-06T01:11:00.001+03:002011-05-06T01:18:47.244+03:00Turkish Airlines Euroleague Final Four Öncesi<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-EgyUaN-g1EA/TcMgVprYehI/AAAAAAAAA5o/Qq1CPF261Qc/s1600/marko-jaric-montepaschi-siena.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://1.bp.blogspot.com/-EgyUaN-g1EA/TcMgVprYehI/AAAAAAAAA5o/Qq1CPF261Qc/s320/marko-jaric-montepaschi-siena.jpg" width="213" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div>Son yılların belki de en sürprizli Final Four'unun başlamasına artık saatler kaldı. Hem ev sahibi hem de favori olan Barcelona'nın Panathinaikos engeline takıldığı, Siena'yı ilk maçta rezil eden Olympiakos'un turu geçemediği, temsilcilerimiz Efes Pilsen ve Fenerbahçe Ülker'in 2/2 ile başlamasına rağmen Top 16'yı geçemediği, Vujosevic'li CSKA'nın Top 16'ya bile kalamadığı bir Euroleague sezonu yaşadık... Ve sonunda da Barcelona biletini Panathinaikos, Montepaschi Siena, Maccabi Tel Aviv ve Real Madrid kaldı.<br />
<br />
Dedim ya son yılların en sürpriz Final Four'u diye... Bu sürprizlerden biri de benimle ilgili; bir son dakika aksiliği çıkmadığı takdirde Barcelona'da yer alacağım. İlk defa böylesine büyük ve böylesine tutkunu olduğum bir organizasyona dahil olacağım. Gönül isterdi ki; gönül verdiğim takım, Efes Pilsen de burada yer alsaydı... Ancak 10 yıldır olduğu gibi yine mümkün olmadı bu.<br />
<br />
Dörtlü finalde Efes Pilsen yok belki ama bu hiçbir takımı desteklemeyeceğim anlamına gelmiyor bu. Renk vereyim; yeşil... Yeşiller de ise Pianigiani ve çalışkan öğrencileri, ne kadar Diamantidis o kadar Panathinaikos'a göre bir adım önde benim için. Final maçından daha zevkli olmasını beklediğim bu maçın galibi finalde desteklediğim takım olacak...<br />
<br />
Final Four'a dair gerek saha içi, gerekse de saha dışı detayları <a href="http://twitter.com/burnovic"><b>Twitter</b></a> üzerinden paylaşabilmeyi umuyorum. Unutmadan programı da paylaşayım. Herkese iyi seyirler...<br />
<br />
<b><span class="Apple-style-span" style="color: red;">6 Mayıs Cuma (Yarı Final)</span></b><br />
Panathinaikos - Montepaschi Siena 19.00<br />
Maccabi Tel Aviv - Real Madrid 22.00<br />
<br />
<b><span class="Apple-style-span" style="color: red;">8 Mayıs Pazar</span></b><br />
3.'lük maçı 14.30<br />
Final maçı 17.30burnovichttp://www.blogger.com/profile/13666327349866780926noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8490443015723299922.post-68832778220632677882011-03-29T20:36:00.001+03:002011-03-29T20:43:12.425+03:00Biz Sizi Ararız...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-szJeUzH-Ync/TZIXWW58PfI/AAAAAAAAA5k/oBbl1xTtbrI/s1600/1XD18FPxfo9ixml4sF5MCzMPo1_500.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="242" src="http://4.bp.blogspot.com/-szJeUzH-Ync/TZIXWW58PfI/AAAAAAAAA5k/oBbl1xTtbrI/s320/1XD18FPxfo9ixml4sF5MCzMPo1_500.jpg" width="320" /></a></div><br />
Efes Pilsen'in sunduğu 2 isim önerisine, 60 günde(ki kendileri 1 ay içerisinde açıklanacağını belirtmişlerdi) olumlu ya da olumsuz bir yanıt vermesi gereken TAPDK aradan 80 gün geçmesine rağmen sessizliği koruyor. Haliyle bu saçmalık şirketi, takımı, taraftarları, basketbolseverleri, kısacası herkesi geriyor. TAPDK'nın bu konunun bir yere "Sigara içilmez" tabelası astırmak kadar basit bir iş olmadığını bir an önce idrak etmesi gerekiyor. Karşılarında sıradan küçük çapta bir kuruluş değil(ki öyle bile olsa görevlerini layıkıyla yapmalılar), Türk spor tarihine damga vurmuş bir kulüp ve Türkiye'nin en önemli şirketlerinden biri var. Keyifen verdikleri maddi ve manevi zararın bir an önce farkına varmaları gerekiyor.<br />
<br />
Bunun düşünecek, taşınacak bir şeyi de yok üstelik! Evet ya da hayır diyecekler, bu kadar... Bu çok basit bir kararı bile 80 günde alamayan bir kurum Türkiye'ye ve Türk sporuna nasıl yön verebilir? Bu kurumun iletişim adresleri ise sadece telefon numarasıyla ve adresle <a href="http://www.tapdk.gov.tr/iletisim.asp"><b>sınırlı</b></a>. Günümüzde sıklıkla kullanılan bir mail adresi falan da yok... Ülkemizde bu derece ilkel bir kuruluşun olduğunu görmek gerçekten üzücü.<br />
<br />
Bu zamana kadar kararın açıklanmamasından çıkarılabilecek iki sonuç var; ya bu kurum işini layıkıyla yapmıyor ya da birilerinden icazet bekliyor! Birilerinden icazet bekliyor olabilirler, hatta o birileri şu an seçimlerle uğraştığı için bu konuya odaklanamamış da olabilir ama bu konu çocuk oyuncağı değil. Bir an önce ciddiyete erişmeleri gerekiyor.<br />
<br />
Bugün bir arkadaşımız iletişimdeki telefon numarasını aramış. Uzun zamandır arıyorduk ama kimse açmıyordu, bugün açmışlar. Arkadaşımıza "Efes Pilsen kulübünden mi arıyorsunuz?" diye sormuşlar. "Hayır" cevabını alınca "O zaman açıp Efes Pilsen Spor Kulübü'ne sorun" diye küstahça bir yanıt vermişler. Ehh, şaşırmadık!<br />
<br />
<i>Not: Affınıza sığınarak bu kadar absürt bir konuya böylesine absürt bir fotoğraf koymayı uygun gördüm.</i>burnovichttp://www.blogger.com/profile/13666327349866780926noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8490443015723299922.post-1454182994918107612011-03-02T15:55:00.002+02:002011-03-02T17:35:47.198+02:00Bir Efesli'nin İtalya Macerası...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://lh6.googleusercontent.com/-XbIIxjrvdnQ/TW5GdrepJ3I/AAAAAAAAA5Y/wr1vYuss-pY/s1600/%25C3%25B6mer.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://lh6.googleusercontent.com/-XbIIxjrvdnQ/TW5GdrepJ3I/AAAAAAAAA5Y/wr1vYuss-pY/s400/%25C3%25B6mer.jpg" width="300" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="MsoNormal"><span class="Apple-style-span" style="color: #660000;"><i>Efesliler'den en sevdiğim dostlarımdan biri olan <b>Ömer Yağcı</b>, Efes Pilsen için mesafeleri önemsemeden, takımı yalnız bırakmamak adına Siena'ya gitmişti. Sağ olsun, ricamı kırmadı ve bu yolculuğunu en ince detayına kadar anlatan bir yazı yazdı. Yazıyı uzun olmasına rağmen, hiç ama hiç sıkılmadan, tek defada, müthiş bir keyif alarak okudum. Sizlerin de aynı keyfi alacağınızı düşünüyorum. Ayrıca, tek başına ya da birkaç arkadaşı ile yurt dışı deplasmanlarına gitmeyi düşünenler için de çok güzel, yol gösterici bir yazı olduğunu düşünüyorum. Hem takımımızı Siena'da yalnız bırakmadığı için, hem de hatırımı kırmayıp böyle güzel bir yazı yazdığı için bir kez daha buradan teşekkür ediyorum Ömer'e. Kendisine geri dönüşler için: <a href="http://twitter.com/baturabi5"><b>@baturabi5</b></a>. Buyrun:</i></span></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">İtiraf edeyim, ilkokul öncesinden beri ödev verilmediği veya yazılı sınav tertiplenmediği sürece, ne kitap okumaktan ne de yazı yazmaktan zevk almışımdır, belki beceremediğimden, belki üşengeçliğimden… Ama bence bu işlerin -özellikle yazım alanının- esas zorluğu;</div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">1) Giriş bölümünde nereden başlayacağını bilememek 2) Başladıktan sonra da –özellikle yazdığın konuda çok doluysan- gelişme bölümünü bir türlü sonuca bağlayamamaktır. </div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">İşte bu sebeplerden ötürü ortaokulda verilen günlük tutma ödevinin tamamını bile defterin kontrol edileceği gün (ki takriben 2 ayda 1 olurdu o kontroller) tek kalemde yazabilmiş ve blog tutma işini oldum olası becerememişimdir. Ama işin içine Burnovic’in hatırı girince mecbur kaldım bu satırları karalamaya (velakin -yukarıda da bahsettiğim gibi- hala giremedim konuya).</div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Sözlerime Türkiye’ye uyguladığı vize politikası sebebiyle, AB’ye kafam girsin diyerek sert başlıyorum izninizle. Öyle bir maç düşünün ki, alan gruptan çıkıyor; öyle bir takım düşünün ki, bir hafta önce 15.000 kişiye maç oynamış ve o takımın bu çok kritik maçına o 15.000 kişiden naçizane sadece 1’i gidebiliyor. O 1 kişi de, şans eseri 1 yıllık ticari Schengen alabildiği için… (Yoksa vize sorunu olmasa yıllardır gitmediğim deplasman kalmazdı, ne yalan söyleyim bu Sarkozy ve saz arkadaşlarına her seferinde ibra ettiğim maaş bordrolarım, bankadaki mal varlığım ve Schengen database’e katkı payı adı altında alınan 60 EUR’luk asla helal etmeyeceğim parayı ödemek çok koyuyor hala)</div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Öte yandan bu konuda kulübün de çok yeterli bir PR çalışması olduğunu düşünmüyorum. Bakın eeyyy Efes Pilsen Spor Kulübü’nün PR yetkilileri ve Fan Card sorumluları!! Bu işler öyle maça 1 hafta kala “Alo, biz Efes Fan Card’dan arıyoruz, bilgisayar kayıtlarına göre siz bizim maçlara gelmişsiniz, Schengen’iniz varsa sizi maça götürelim” demekle olmaz. Gerekiyorsa belirlersin 40-50 kişilik bir core ekip, yazarsın Euroleague’e bir mektup, dersin ki “Bu arkadaşlar benim iç dış her maçıma gelen tipler, gönder bakalım bunlar adına 1 yıl geçerli davet mektubunu, bu çocuklara vize alacağız biz, hem de size Devotion diye reklam olur”. Sonra başlarsın Devlet Bahçeli gibi, “Şimdi bu çocukların, </div><div class="MsoListParagraphCxSpFirst" style="mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18.0pt;"></div><ul><li>-<span style="font: normal normal normal 7pt/normal 'Times New Roman';"> </span>Vize parası olan 60’ar EUR’u ödesem eder 3.000 EUR</li>
<li>-<span style="font: normal normal normal 7pt/normal 'Times New Roman';"> </span>Her maça 20’sini götürsem, uçuşuydu, yattı kalktı maç biletiydi eder mi ortalama 250 EUR’dan 5.000 EUR (ki bu gençlerin hiçbiri 5 yıldızlı otel falan istemez ve low-cost uçuşa da razıdır), hatta bu 250’nin 50’sini sembolik olarak gençten alsam bu masraf da 4.000 EUR olur maç başı</li>
<li>-<span style="font: normal normal normal 7pt/normal 'Times New Roman';"> </span>Euroleague’de Final4’a kadar oynanabilecek maksimum deplasman sayısı 10 desen, ortalama 4.000 EUR’dan eder mi bana toplam 40.000 EUR masraf, hadi 10.000 EUR da ekstralar için karşılık ayırayım, olsun sana 50.000 EUR.</li>
</ul><br />
<div class="MsoListParagraphCxSpMiddle" style="mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18.0pt;"><br />
</div><div class="MsoListParagraphCxSpLast" style="mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18.0pt;">-<span style="font: normal normal normal 7pt/normal 'Times New Roman';"> </span>Gördüğünüz gibi toplamda 50.000 EUR’ya kabaca her maça 20 kişi götürdüm, bu rakamı iyice iyice abartalım, olsun 100.000 EUR. Anadolu Grubu’nun halka açılanan mali tablolarından da rahatça görebileceğiniz üzere yıllık 32-33 milyon TL’lik bütçesi olan bir kulüpten bahsediyoruz. Hani derlerse ki bu bütçe yetmiyor, başka giderlerden kompanse etmek gerekiyor bu parayı; o zaman dağıtmazsın o her maç dağıttığın iç saha bayraklarını, ya da Efes kızlarından 3’ünün işine son verirsin ya da adam akıllı bir fan store açarsın veya kombine çıkarırsın…… (bu alternatifler uzar gider), gene yaratırsın bu kaynağı.”</div><div class="MsoListParagraphCxSpLast" style="mso-list: l0 level1 lfo1; text-indent: -18.0pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal">Gördüğünüz üzere daha hala asıl konu olan Siena seferine giremedim, çünkü bazı konularda hakikaten doluydum ve hala doluyum, ama diğer taktığım şeylere girmeden burada kesiyorum ve </div><div class="MsoNormal">“Ne misyonu, ne vizyonu taraftar yaratmak olan bir kulüpte kime ne anlatıyorum” diyerek geçiştiriyorum özetle.</div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Benim İtalya maceram, o şans eseri edindiğim Schengen’le başladı aslında. Sonrasında ise -yüz yüze hiç görüşememiş olsak da, telefonda da sadece 1 kere maç sırasında sesini duymuş olsam da- forumda yazdığı her cümlede buram buram “Karşılıksız Efes Pilsen sevgisi” kokan çok değerli abim Ahmet Karadağ’ın “Ben de geliyorum” demesiyle olay kafamda iyice netleşti ve ilk Siena maçını aldığımız gece uçuş biletlerimi alıverdim. Hatta baktım ki takım hakikaten umut veriyor, kaybedilen ilk Real maçının ertesi günü de Final 4 biletlerimi aldım ve İtalya’ya seyahat gününü beklemeye başladım. Ama bu bekleyiş döneminde bizim PR’cılardan zerre eksiği olmayan Euroleague yetkililerinin maç gününü Çarşamba’dan Perşembe’ye çekmesi, benim planlarımı tamamen revize etmeme, Ahmet Abi’ninkilerin ise ödediği uçuş ve otel paralarının üstüne birer bardak su içerek iptal edilmesine yol açtı. O yüzden siz siz olun, uyarmadı demeyin, bir gün Euroleague deplasmanında Çarşamba oynanacağı duyurulan bir maça gitme planı yaparsanız, dönüş uçuşunuzu en erken Cuma’ya alın, çünkü 82 maçın Ekim ayından ayarlandığı NBA’e rakip olmaya çalışan Euroleague’den –organizasyon açısından- bu kafayla ancak TB2L’ye rakip olur. Ha bir de yine siz siz olun, böyle benim gibi tek kişi veya sadece 3-4 kişi gidebiliyorsanız, sakın ha bileti kulüpten istemeyin; benim yaptığım gibi, parası neyse verip kendiniz alın biletinizi (detaylar ilerleyen paragraflarda). </div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Aslına bakarsanız ne evvelki Perşembe akşamı kaybedilen Real maçı; ne de hafta sonu kaybedilen KSK maçı bendeki Final 4 inancına darbe indirememişti giderken (ta ki yine ilerleyen paragraflarda bahsedeceğim bir olaya kadar). Çünkü sonuçta ortada tek bir maç vardı ve kazanan çıkacaktı, isterse takım ondan önceki 40 maçı kaybetsindi.(Cavs’in ve Barca’nın LA’i yendiği bir dünyada yaşıyoruz sonuçta). Bu inançla Cumartesi sabahı, valizimde esas ağırlık olarak Ali İlker Abi’den aldığım Efesliler pankartı ve formalar olduğu halde Roma’ya doğru yola çıktım. Salı sabaha kadar Roma; Salı ve Çarşamba da Firenze – Pisa derken Perşembe öğlen Firenze’den 11:10 trenine atlayıp kendimi Siena’da buluverdim.</div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://lh4.googleusercontent.com/-EtGl5jLnEhc/TW4tlsITduI/AAAAAAAAA4U/YDQ4ho6T9uw/s1600/1.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://lh4.googleusercontent.com/-EtGl5jLnEhc/TW4tlsITduI/AAAAAAAAA4U/YDQ4ho6T9uw/s400/1.png" width="400" /></a></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Bu noktada gidip görmeyenler için çok kısaca Siena’dan bahsedeyim: O yıllardır Euroleague’de ve Serie A’da takımını izlediğimiz Siena, şehir merkezi itibariyle tamamı yürüyerek 1-1,5 saatte bitirilebilecek kadar küçük ve İtalya’nın diğer çoğu şehir merkezlerinin aksine düzlük olmayan; Fulya bayırı gibi bir yokuş sahibi bir kent. Rahmetli Bülent Ecevit’in köy-kent projesinin İtalya’da vücut bulmuş hali adeta. Kentin sanayi kısmı ve ortaçağdan kalma tarihi köyleri ise dağınık bir şekilde şehrin dış kısımlarına yayılmış durumda. Turistik olarak görmeniz gereken kısıtlı yerler dünyanın ilk bankası (1472) olarak nitelendirilen ve günümüzde de Montepaschi bankasının genel merkezini barındıran tarihi banka binası ve bu binanın biraz ilerisinde yer alan hipodrom diye de nitelendirilen –daha çok bir veledromu andıran- geniş meydan. Onun dışında da hemen her Avrupa kentinde rastlayabileceğiniz bir Duomo’su (bizdeki adıyla dom) var ama girişi paralı olduğu için girmeye değmez derim ben ( O paranın 5-10 EUR fazlasını trene ayırıp Vatikan’a katedrali bedava görmeye gidebilirsiniz mesela). Şehir merkezinde görülecek yerler bunlarla sınırlı, ama dar ve tarihi sokak yapısı hakikaten de göze çok hoş geliyor bu kentin. Çok vaktiniz varsa da kentin etrafında bulunan ve tamamen Ortaçağ’dan kalma yerleşimlerin olduğu söylenen köylere gidebilirsiniz yine.</div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://lh3.googleusercontent.com/-S1fg2lcjK04/TW4t3fNrwLI/AAAAAAAAA4Y/tekcx3I0EXI/s1600/2.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://lh3.googleusercontent.com/-S1fg2lcjK04/TW4t3fNrwLI/AAAAAAAAA4Y/tekcx3I0EXI/s400/2.png" width="400" /></a></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Benim Siena’ya varışım saat 1 gibi oldu. Şehir merkezi nispeten pahalı olduğu için tren istasyonundaki Pam süpermarketinden yiyecek-içeceklerimi temin edip şehir merkezine (centrale) geçtim. Cuma akşamı Türkiye’den çıkmadan ve maç sabahı Firenze’den çıkmadan önce Alper Yılmaz’dan kalınacak otelle ilgili teyiti aldığım için hemen takımın kaldığı NH otelinde aldım soluğu. Otele girer girmez takımdan biri gibi davrandığım için yemek odasına geçmeme kimse ses çıkarmadı. (Hatta o kadar müşteri gibi davrandım ki; ağır olan valizimi de otelin bagaj odasına bırakıverdim) Odaya girdiğimde takım öğle yemeğindeydi. Hemen Alper Abi’nin yanına gidip “Nedir abi durum, alacak mıyız?” diye sordum, “Valla maç ortada, inşallah alırız” cevabını aldım. Cevap çok gerçekçiydi aslında, ama bu noktada yukarıdaki bir cümleme flashback yapmak isterim:</div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><i style="mso-bidi-font-style: normal;">“Aslına bakarsanız ne Perşembe akşamı kaybedilen Real maçı; ne de hafta sonu kaybedilen KSK maçı bendeki Final 4 inancına darbe indirememişti giderken (ta ki yine ilerleyen paragraflarda bahsedeceğim bir olaya kadar)”<o:p></o:p></i></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Daha sonra Ender, Kerem Gönlüm ve Adnan Abi’ye(Güney) de ayak üstü selam verip başarı dileklerimi ilettikten sonra otelden ayrıldım ve şehri gezmeye başladım. Dönüş uçuşum Cuma öğleni Roma’dan olduğu için (ki Ahmet Abi benim kadar şanslı değildi maalesef) tren biletlerimi de ayarladıktan sonra maça bir saat kala, benim için Siena’daki hayatı çok kolaylaştıran kişiyle buluşma şansını yakaladım: “Milena Giambruni”.</div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://lh3.googleusercontent.com/-KmY0hJ4M5DM/TW4wK84lFbI/AAAAAAAAA4k/5T6fOlVlzy0/s1600/3.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://lh3.googleusercontent.com/-KmY0hJ4M5DM/TW4wK84lFbI/AAAAAAAAA4k/5T6fOlVlzy0/s400/3.png" width="393" /></a></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Milena bileğini kesseniz yeşil-siyah-beyaz kan akacak kadar fanatik bir Siena taraftarı. Aslen Firenze-Siena arasında yaşamasına rağmen bizim Efesliler’deki bazı cefakar arkadaşlar gibi maç günleri Siena’ya geliyor ve takımın hiçbir maçını kaçırmıyor. Takımın taraftar grubu olan Mens Sana Basket’in tanınan, bilinen ve sevilen üyelerinden biri. Kendisiyle buluşma amacım, bizim forumun ultras kültürüne meraklı üyesi Serdar’ın kendisine Türkiye’den gönderdiği bayrak, atkı ve logoyu iletmekti esasen, ama sağolsun Milena saat 17:30’dan itibarenki buluşmamızdan itibaren bana öyle sıcak davranıp sahip çıktı ki (arkadaşlarını devreye sokup kalacak yer arama, şehir tanıtımı, fotoğraf çekimleri, takımın oteline kadar eşlik etme ve birazdan bahsedeceğim esas sürpriz); artık Türkiye’ye deplasmana geldiğinde onu baklava börekle ağırlamak farz oldu. Böylesine iyi bir ev sahibiyle tanışmama vesile olan Serdar Ocaksönmez’e de buradan tekrar teşekkürü borç bilirim.</div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Evet, saatlerimiz artık 18:25 ve soluğu maça doğru yola çıkmak için, takımın kamp yaptığı NH otelde alıyoruz. Valizlerimizi aldıktan sonra lobide gördüğümüz oyuncu - yönetici hemen herkese teker teker başarı diliyoruz ve pankartımızı gösterip arkadaşların selamlarını iletiyoruz. Bu noktada bize hiç pas vermeyen çok değerli “ELİT” yöneticimiz Engin Özerhun’a da tekrar selam ediyorum. Nur Germen bile ömründe sadece 1 kere görmüş olmasına rağmen bizimle ilgilenip sohbet ederken Engin Bey’in –tabi ki maç heyecanıyla- taaaa Türkiye’den –kulüpten 5 kuruş destek almadan- sırf takımı desteklemek için gelmiş olan bizi gözünün görmemesi dikkatlerden kaçmıyor. Öte yandan, o esnada kapıda bekleyen 3 Türk gencine gözümüz ilişiyor. Soruyoruz, Bologna’da Erasmus öğrencisi olduklarını ve bir ihtimal bilet bulma ümidiyle şehre geldiklerini; ve lakin biletlerin tükendiğini öğreniyoruz, kendilerine akşam oteli ziyaret etmeleri söylenmiş, belki bilet bulunur denmiş. İşte o 3 bilet, Pertevniyal’in “genç” ve “başarılı” guard’ı Özgür Alyüz tarafından gençlere veriliyor ve onlar da kafileye katılmış oluyor. Lobide ve kapıda çekilen birkaç fotonun ardından saat 18:40 itibariyle Siena’nın salonu Palaestra’ya doğru yola çıkıyoruz. Biz takım otobüsünün arkasında, basın mensuplarını taşıyan minibüsteyiz. Yolda Melih Gümüşbıçak’a soruyoruz: “Abi, geçen hafta Rako’yu övmüşsün, keşke olsaydı demişsin, hayranların yasta” diyoruz, “Kazanalım da yeter ki Rako atsın” diyor. “Bugün kim ne atacak peki?” diyoruz. “”Bugün Kerem Tunçeri ve Bootsy atacak, ama sayı söylemem, Partizan’da Rako’ya 23 dedim, adam ilk devre 22 atıp, 2. devre 1 attı” diyor. Ön tarafta ise (Alper Yılmaz, Nur Germen, Nazım Bey, Pertevniya’in Başkanı ve 1-2 gazeteci) İtalya’da 2 şehir arası seyahat ederken tren biletini valide etmediği için ceza yiyenlerin sohbeti var. Bu sohbetlerle 5 dakika içinde Siena’nın salonu Palestra’ya varıyoruz.</div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://lh5.googleusercontent.com/-bpfntnbi-B4/TW4ufX7FUBI/AAAAAAAAA4g/nHJKO5k-Rds/s1600/4.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://lh5.googleusercontent.com/-bpfntnbi-B4/TW4ufX7FUBI/AAAAAAAAA4g/nHJKO5k-Rds/s400/4.png" width="400" /></a></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Palaestra, Siena tren istasyonunun hemen yanı başında (yürüyerek 3-4 dk), mimari olarak eski ama atmosfer olarak büyüleyici bir salon. 4 tarafının tribünlerle çevrili olması ve bu tribünlerin toplam 5.000 kapasiteli olması dışında bizim Ahmet Cömert’ten çok da aman aman güzel bir salon diyemeyiz. Ama salonları salon yapan tabii ki seyirci ve atmosferdir ve Palaestra bu maçın ardından benim gözümde salondan ziyade bir mabettir.</div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Palaestra’ya varıp otobüsten iner inmez garajın üst tarafından adımı bağıran bir sesle irkiliyorum, bir bakıyorum bizim Milena. “Koş gel” tarzı hareketler yapıyor, ben de onun yanına doğru çıkıyorum. Önce Ahmet Abi’nin ayırttığı biletleri almaya gidiyoruz, şansımıza Ahmet Abi kendi 2 biletini iptal ettirip parasını iade aldığı halde, o biletler de bana veriliyor. Bu 2 bileti de ya o Bologna’dan gelen arkadaşlara veririm, ya da pankart açarım diyerek sesimi çıkarmadan ayrılıyorum oradan Milena ile. O anda öğreniyorum ki; facebook’ta o hafta bir yarışma olmuş ve talihliler, maç öncesi VIP odasında evvelsi gün 24. doğum günü kutlayan Malik Hairstone’a ile tanışma ve forma imzalatma şansını yakalamış. Milena, Euroleague görevlilerine rica ediyor ve ben de Efes formamla içerde buluveriyorum kendimi. 5 talihli içerde Malik’le tanışıp hoşbeş ediyor, fotoları çektiriyoruz ve daha sonra da salondaki yerimizi almak için Milena’yla beraber odadan ayrılıyoruz. Yerimize geçmeden önce Türkiye’den sipariş verilen atkıları, tribün arasına kurulan seyyar fan store’dan alıyoruz. (şehir içinde bir fan store bulundurmaması Siena organizasyonuna verdiğim ender eksi puanlardan biri)</div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://lh3.googleusercontent.com/-wJMYqGDlB-8/TW4w3xjtv6I/AAAAAAAAA4o/Hc-PSJ41NYk/s1600/5.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://lh3.googleusercontent.com/-wJMYqGDlB-8/TW4w3xjtv6I/AAAAAAAAA4o/Hc-PSJ41NYk/s400/5.png" width="400" /></a></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Salondaki yerimiz hemen Efes bençinin masa hakemlerine doğru arka çaprazı. Yani salonun oyuna ve bençlere en hakim yerindeyiz. Bu yeri almak için ödediğimiz tutar 44 EUR. Ama hakikaten de değecek bi yerdeyiz, zira kulübün diğer 3 arkadaşa sağladığı deplasman tribünü bileti pota arkası üst diye tabir ettiğimiz bölgeden oluyor. Onlar da 3’lüyü bozmak istemediğinden benim yanındaki 2 boşluk pankarta kalıyor, mamafih pankart 2 değil 3 boşluk istediğinden maç içinde başıma bir facia geliyor. (az sonra)</div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://lh6.googleusercontent.com/-WAy8DK2VFFA/TW4xjigtWRI/AAAAAAAAA4s/E6AvwAbkxIY/s1600/6.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://lh6.googleusercontent.com/-WAy8DK2VFFA/TW4xjigtWRI/AAAAAAAAA4s/E6AvwAbkxIY/s400/6.png" width="400" /></a></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Yerime oturduğumda takımlar çoktan ısınmaya başlamış, Mens Sana Basket üyeleri de bizim Milena da dahil, pota arkasındaki yerlerini alıyorlar. Daha takımlar sahaya çıkarken ve sonrasında anons edilirken bile taraftarın sahaya ne kadar etki ettiğini hissedebiliyorsunuz. Öte yandan ben de o sırada pankartı asma telaşındayım, önce polisten daha sonra da Siena’nın Yusuf Erboy’undan izin alarak pankartı masanın yan tarafına bantlıyorum. Ama birkaç dakika sonra gelen özel güvenlik olduğunu tahmin ettiğim kişi, pankartı “unauthorized” olduğu gerekçesiyle söktürüyor, ama oturduğum yerde açabileceğimi söylüyor. Eyvallah diyerek pankartı yanımdaki 3 boş koltuğa yayıyorum. Başta sorun yok, ta ki maçın başlamasına 2 dakika kala mülayim eşi ve küçük oğluyla salondaki yerini alan o şirret kadın teşrif edene kadar. </div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://lh3.googleusercontent.com/-hmtrD1JYwIg/TW4x4eIrK4I/AAAAAAAAA4w/HUmNHxDT1hE/s1600/7.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://lh3.googleusercontent.com/-hmtrD1JYwIg/TW4x4eIrK4I/AAAAAAAAA4w/HUmNHxDT1hE/s400/7.png" width="400" /></a></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Kadın gelir gelmez, burası Siena, açamazsın o pankartı diye ağzından köpükler saçıyor. İşin ilginci, ondan başka da karışan görüşen yok. Maç başladıktan bir süre sonra kadının tacizleri öyle bir boyuta varıyor ki, bir yandan çene yapıp öte yandan arkadan başıma vurup diğer yandan da pankartı katlıyor çirkef kadın. Kocası ise sessiz sessiz oturuyor yanında (Allah o adama sonsuz sabırlar veya iyi bir boşanma avukatı versin bir an önce, amin). </div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><a href="http://www.yildiz.tv/?act=dvr&chan=skyturk&seekTime=24-02-2011">http://www.yildiz.tv/?act=dvr&chan=skyturk&seekTime=24-02-2011</a> <b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span style="color: red;">(21:51:55)</span></i></b> </div><div class="MsoNormal"><b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span style="color: red;"><br />
</span></i></b></div><div class="MsoNormal">adresinden kadının karakteriyle ilgili 20 saniyelik, kısacık bir fikir sahibi olabilirsiniz. Zaten o kafaya vurma hareketinden sonra kadına dönüp yaradana sığınarak ağzıma geleni Türkçe-İngilizce ve İtalyanca söylüyorum. Kadın o dakikadan 4. çeyreğe kadar bir daha benimle uğraşmıyor, ta ki ben onunla uğraşana (fotosunu çekene) kadar. Fotodan hanımefendiyle ilgili yeterli görüşe sahip olabileceğinizi düşünüyorum.</div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://lh4.googleusercontent.com/-vBPo5G4AKng/TW4zEASF4lI/AAAAAAAAA40/vHMfYolUiZ0/s1600/8.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://lh4.googleusercontent.com/-vBPo5G4AKng/TW4zEASF4lI/AAAAAAAAA40/vHMfYolUiZ0/s400/8.png" width="400" /></a></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Velhasıl, kadın bir şekilde maç boyu bana oynarken, sadece pota arkasındaki Mens Sana Basket üyeleri değil; tüm salon da maçın hakemlerine ve Efes’li oyuncuların üzerine oynuyor (anons sırasında alkışlanan Bootsy hariç) Öyle anlar oluyor ki, bizim oyuncu ayağı bir metre saha içinde olduğu halde topu çeviriyor, tribünler topluca bu kararı protesto ediyor ve bu yüzden etki altında kala hakemler, Rako’ya aynı pozisyonda yapılan 3 faulü çalmayıp Raduljica’ya hücum faul çalabiliyor. Ben açıkçası maçtan önce otelde Ufuk Sarıca’ya, 1996 Bologna yarı final rövanşındaki hakemleri hatırlatmış, benzer bir senaryo olabileceğini konuşmuştuk. O zamanki kadar kötü olmasa da, üstünü çizerek söylüyorum bu maçtaki hakemler “KÖTÜ NİYETLİ”ydiler. Sadece 2 pozisyonla özetliyorum bu kötü niyeti: 1) Hepinizin gördüğü Kerem Tunçeri’ye takılan çelmeye verilmeyen –sportmenlik dışı- faul ve hatta topun Sinea’ya verilmesi (ki hakemin gözleri önünde oldu bu pozisyon) 2) Sadece benim gördüğüm, ekranlara yansımayan bir anda hakemin takımına nizami alanda taktik veren Peras’ın klonu çekiştirerek indirmesi (bakınız Davos, bakınız Tayyip Erdoğan, Bakınız van minüt; tamamen o kol indirme hareketinin aynısını düşünün)<o:p></o:p></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://lh6.googleusercontent.com/-ThxaMZw9OFg/TW4zSiktikI/AAAAAAAAA44/f-NtP3tgYxM/s1600/9.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://lh6.googleusercontent.com/-ThxaMZw9OFg/TW4zSiktikI/AAAAAAAAA44/f-NtP3tgYxM/s400/9.png" width="400" /></a></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Maçın teknik analizine pek girmeyeceğim, zaten basketbolun teknik kısmından çok anlamam da, bizim forumda kendini Hıncal Uluç sanan tipler gibi üstat edebiyatı da yapmam. Ama bir basketbol izleyicisi olarak, bana göre ilk yarı hem hakemlerin kötü niyetleri, hem de Siena’nın biraz şut ve havuza düşen top şansı; biraz da savunma ribaundu ve pick’n roll savunması eksikliğimizden dolayı 49 sayı yemiştik bile. Ama son 20 saniyede tam saha presin de etkisiyle, devre arası, farkın sadece 2 olması teselli ediciydi. <o:p></o:p></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://lh3.googleusercontent.com/-TGJ59XAjUrI/TW4z0zCds0I/AAAAAAAAA48/UZ0wMZbNkgU/s1600/10.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://lh3.googleusercontent.com/-TGJ59XAjUrI/TW4z0zCds0I/AAAAAAAAA48/UZ0wMZbNkgU/s400/10.png" width="400" /></a></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Ama 3. çeyekten itibaren Peras’ın üst üste yanlış tercihleri (Murray-Rako’nun sahada uzun süre kalması, takımın çok kısalması vs.) ve hücum gücünün de bu tercihlere rağmen düşmesiyle havlu atmaya başladık. Kerem Tunçeri’nin yerini Murray’e bırakmak için kenara gelirken haklı olarak isyanı da zaten maçın kaderinin döndüğü 2 andan biriydi. Maç 70-54’e kadar geldikten sonra Roberts’ın sakatlanıp, son çeyreğe Nachbar ve Kerem Gönlüm’lü çok kısa ama hücumcu bir 5’le başlayıp 76-67’ye gelinmesi, ve fakat Vişne’nin o hücumda denediği 3’lüğün girmemesiyle dönüşte yediğimiz sayı ise maçın bittiği kader anları oldu.<o:p></o:p></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://lh5.googleusercontent.com/-Q-p0BsobOq0/TW40GIZyCXI/AAAAAAAAA5A/JDUI1HF6jlo/s1600/11.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://lh5.googleusercontent.com/-Q-p0BsobOq0/TW40GIZyCXI/AAAAAAAAA5A/JDUI1HF6jlo/s400/11.png" width="400" /></a></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><o:p></o:p></div><div class="MsoNormal">Sonuç olarak kazanabileceğimiz bir maçı kaybettik ve geçen sene olduğu gibi yine Final 8 kapısından geçemeyip annemizin ligine döndük. Maçtan sonra bütün oyuncular saha içinde tokalaştıktan sonra soyunma odasının yolunu tuttular. Biri hariç… Maç öncesi fotoğraf taleplerimi sonuncusu hariç kırmayıp çektiren, sonuncusu içinse “Şu anda maça odaklanmam gerekiyor, ama maçtan sonra gel, istediğin kadar çektiririz” diyerek kibarca reddeden Igor Rakocevic, tam soyunma odasına girecekken koşarak geri dönüp şaşkın bakışlarım arasında yanıma gelerek elimi sıktı. Yıllardır bir Efes oyuncusundan gördüğüm en sıcak davranışlardan biriydi bu açıkçası. (Otelde yakın ilgi gösterip hoş geldin diyerek karşılayan Ender’in de yeri ayrıdır bu konuda) Aslında Rako’nun yaptığı çok doğal bir oyuncu taraftar seramonisiydi, ama bizim oyuncuların çoğunun yıllardır taraftarı kaale almamasının yanında bu hareket benim için çok şey ifade etti. Forumda yeri gelir, Rako’yu oyunundan dolayı sert de eleştiririz, ama saha dışındaki kişiliğine, daha önce bir deplasman dönüşü yine sergilediği sıcak kanlılıktan dolayı var olan sempatim iyice tavan yaptı bu maçla. Diğer oyuncuların tribüne gelmeyişini ise moral bozukluğuna bağlayıp dana altında dinazor aramıyorum bu maçlık.<o:p></o:p></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://lh5.googleusercontent.com/-6tc5c2P_G_g/TW40WM7K8gI/AAAAAAAAA5E/KZJg8ubI6AA/s1600/12.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://lh5.googleusercontent.com/-6tc5c2P_G_g/TW40WM7K8gI/AAAAAAAAA5E/KZJg8ubI6AA/s400/12.png" width="400" /></a></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Maç çıkışı, yardımcı koç Ekrem Memnun’u sıkıntılı bir şekilde takım otobüsünün yanından beklerken gördüm. Wisnievski’nin sözleşmesinin bittiğini kesinleştirdikten sonra “Sizce kim gider Ekrem Abi?” dedim ve beklediğim cevabı aldım: “Başkan bilir.” Durum o kadar karışık ki; “Teknik ekiple ayrılsan bir dert, yabancıları yollasan ayrı dert, teknik ekibi tutsan Türkler’le ilişkiler ayrı dert”. Artık bizler de merakla “Başkan”ın sezon sonu icraatlerini bekliyoruz.<o:p></o:p></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://lh4.googleusercontent.com/-IGunRceecGU/TW41GgzbEKI/AAAAAAAAA5I/G-5Hexh2gcc/s1600/13.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://lh4.googleusercontent.com/-IGunRceecGU/TW41GgzbEKI/AAAAAAAAA5I/G-5Hexh2gcc/s400/13.png" width="400" /></a></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Ekrem Abi’yle otobüsün başında beklerken sırasıyla Tomislav, Peras ve oyuncular da geldi. O anda Rako, birden yanıma gelip, “Kusura bakma, maçtan önce maça odaklanmak için çektirememiştik fotoyu, istersen şimdi çekebiliriz” dedi. Bir Efes oyuncusundan ve hatta yabancısından beklemediğim bu yakınlığa karşı neye uğradığımı şaşırararak pankartımızla o meşhur fotoğrafı çektiriverdik. <o:p></o:p></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://lh4.googleusercontent.com/-5Zrd3Q0M0YY/TW41jTMw2rI/AAAAAAAAA5M/_kn56uJLYm8/s1600/14.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://lh4.googleusercontent.com/-5Zrd3Q0M0YY/TW41jTMw2rI/AAAAAAAAA5M/_kn56uJLYm8/s400/14.png" width="400" /></a></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Daha sonra ise takımı uğurlayıp dımdızlak ortada kalıverdik. Ne yalan söyleyim, o anda aklıma İbo ile Güllüşah filminin son sahnesi geldi. Hani İbo, bol katılımlı, şenlikli bir düğünle muradına erip evlenir de, düğün çıkışı karısı (Ayşen Gruda) ve eşeğiyle Taksim’in ortasında dımdızlak kalır ya. İşte ben de, Bologna’dan gelen gençlerle beraber öylece kalıverdim takımın ardından. Dualarımız tren istasyonunun açık tutulması yönündeydi, zira kalacak yerimiz yoktu Siena’da. Neyse ki dualarımız kabul oldu ve Siena tren garındaki dondurucu geceye müteakkip trenle Roma’ya geçip Cuma akşam saatlerinde yurda döndüm.<o:p></o:p></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">İşte benim İtalya maceram budur özetle. Yazının başında da belirttiğim gibi, yazmaya başlayamıyorum, başlayınca da detay girmekten bitiremiyorum, yazının tamamını okuma sabrını gösterebilen herkesten bu yüzden tekrar özür dilerim. Son sözlerim de Mens Sana Basket için olsun:<o:p></o:p></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://lh5.googleusercontent.com/-Bqu1rejhYd0/TW41yciN_cI/AAAAAAAAA5Q/QGyRGCvKtow/s1600/15.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://lh5.googleusercontent.com/-Bqu1rejhYd0/TW41yciN_cI/AAAAAAAAA5Q/QGyRGCvKtow/s400/15.png" width="400" /></a></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Ölmeden önce mutlaka Siena’da bir maç seyredin, o organizasyonu görün, devre arası 2’ye 2 maç yapan altyapı oyuncularıyla eğlenin ve neredeyse tamamı birbirini tanıyan Mens Sana Basket üyeleri ve diğer Siena taraftarlarını Palaestra’da selamlayın, oyuna etki etmek ve takımın 6. ve hatta 7. adamı olmak neymiş yakından görün. Çünkü onlar bunu hakediyorlar…<o:p></o:p></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://lh4.googleusercontent.com/-J5Nhjhe3HEI/TW442sU_IxI/AAAAAAAAA5U/uWUYQlsIQMg/s1600/16.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://lh4.googleusercontent.com/-J5Nhjhe3HEI/TW442sU_IxI/AAAAAAAAA5U/uWUYQlsIQMg/s400/16.png" width="400" /></a></div>burnovichttp://www.blogger.com/profile/13666327349866780926noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-8490443015723299922.post-12096582647850089132011-03-02T11:19:00.000+02:002011-03-02T11:19:29.141+02:00Euroleague Top 16 6. Hafta Programı (3 Mart 2011)<a href="http://1.bp.blogspot.com/-fFZ5Ney3LPQ/TW2LXJApxhI/AAAAAAAAAHU/5dr3wDd_Fn0/s1600/log.jpg" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img alt="" border="0" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5579268743053821458" src="http://1.bp.blogspot.com/-fFZ5Ney3LPQ/TW2LXJApxhI/AAAAAAAAAHU/5dr3wDd_Fn0/s400/log.jpg" style="cursor: pointer; display: block; height: 78px; margin: 0px auto 10px; text-align: center; width: 400px;" /></a><br />
<span style="color: red; font-weight: bold;">3 Mart</span><span style="color: red; font-weight: bold;"> Perşembe</span><br />
<br />
20:45 <span style="color: #000099; font-weight: bold;">Efes Pilsen</span> - Partizan <span style="font-weight: bold;"><span style="color: #000099; font-weight: bold;"></span>(SKY TÜRK)</span><br />
20:45 Real Madrid - Montepaschi Siena<br />
20:45 Pow. Elec. Valencia - Fenerbahçe Ülker <span style="font-weight: bold;">(NTV SPOR)</span><br />
20:45 Olympiakos - Zalgiris Kaunas<br />
21:45 Lietuvos Rytas - Caja Laboral <br />
21:45 Unicaja - Panathinaikos <br />
21:45 Regal Barcelona - Union Olimpija <br />
21:45 Lottomatica - Maccabi ElectraEmre Erdoganhttp://www.blogger.com/profile/01740831789643005334noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8490443015723299922.post-91722057692069874602011-03-01T16:50:00.004+02:002011-03-01T17:58:25.883+02:00Bloguma Dokunma !<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://lh5.googleusercontent.com/-zwGniDqBSjo/TW0GlU4eh0I/AAAAAAAAA4Q/AO5l2DWmWy0/s1600/bloguma+dokunma.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://lh5.googleusercontent.com/-zwGniDqBSjo/TW0GlU4eh0I/AAAAAAAAA4Q/AO5l2DWmWy0/s1600/bloguma+dokunma.jpg" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div>Son yıllarda yasaklar ülkesi haline gelen ülkemizde bir yasakla daha karşı karşıyayız. Blogspot uzantılı sitelere, <b>sitelerimize</b> <a href="http://www.dipnot.tv/4770/Blogspot-neden-kapatildi-.aspx">şu mevzudan</a> ötürü artık erişim yapılamayacak. Kararın hiçbir mantığı yok, irdelemek bile gereksiz. Tek yapmamız gereken buna tepki koymak. Mücadelemizi <a href="http://www.facebook.com/home.php?sk=group_170426343004822&ap=1">buradan</a> sürdürüyoruz, katılıp destek olabilirsiniz. Aslında en büyük tepkiyi sadece kendi çıkarlarını düşünerek pire için yorgan yakılmasına sebep olan Digitürk'e, aboneliklerimizi iptal ettirerek verebiliriz diye düşünüyorum.<br />
<br />
Daha yazacak, okuyacak çok şeyimiz var! <b><a href="http://twitter.com/#search?q=%23blogumadokunma">#blogumadokunma</a></b><br />
<br />
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="390" src="http://www.youtube.com/embed/3qHXVoRUHlc" title="YouTube video player" width="640"></iframe><br />
<br />
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="390" src="http://www.youtube.com/embed/Rf60ZIba0V4" title="YouTube video player" width="640"></iframe>burnovichttp://www.blogger.com/profile/13666327349866780926noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8490443015723299922.post-38078624083788633142011-02-28T12:34:00.001+02:002011-02-28T20:51:00.143+02:00Efes Pilsen Gelecek Sezon İçin Çalışmalara BaşladıEuroleague defterini kapatan Efes Pilsen'de hamleler gelmeye başladı. Bu hamleler hem sezonun geri kalan kısmını, hem de gelecek sezonu ilgilendiriyor.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://lh4.googleusercontent.com/-Pr0-BWeVDx8/TWt3yrheSLI/AAAAAAAAA4M/SviAyxXI_DY/s1600/andrew-wisniewski-efes-pilsen.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://lh4.googleusercontent.com/-Pr0-BWeVDx8/TWt3yrheSLI/AAAAAAAAA4M/SviAyxXI_DY/s1600/andrew-wisniewski-efes-pilsen.jpg" /></a><a href="https://lh4.googleusercontent.com/-iCgbjirbtzE/TWt3M_qlMnI/AAAAAAAAA4I/KyeY-KZBlZA/s1600/Miroslav_Raduljica.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="200" src="https://lh4.googleusercontent.com/-iCgbjirbtzE/TWt3M_qlMnI/AAAAAAAAA4I/KyeY-KZBlZA/s200/Miroslav_Raduljica.jpg" width="132" /></a></div><br />
TBL'de en son yapılan Murray-Wisniewski lisans değişikliğiyle 8 lisans çıkartma hakkı dolan Efes Pilsen'de sezonun geri kalan kısmında Wisniewski ve Raduljica oynayamayacak. Beklentileri karşılayamayan Andrew Wisniewski, Partizan maçını bile beklemeden yarın Türkiye'den ayrılıyor. Efes Pilsen'in 5 senelik sözleşme imzaladığı 23 yaşındaki pivot Miroslav Raduljica ise sezon sonuna kadar başka bir takıma kiralanacak. Birçok takımın peşinde olduğu Sırp yetenek Alba Berlin'e gidecek.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://lh5.googleusercontent.com/-rdhEeb4uPqk/TWt2qBK590I/AAAAAAAAA4E/Iq6OuNVZnLA/s1600/dusko-vujosevic.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="202" src="https://lh5.googleusercontent.com/-rdhEeb4uPqk/TWt2qBK590I/AAAAAAAAA4E/Iq6OuNVZnLA/s320/dusko-vujosevic.jpg" width="320" /></a></div><br />
Efes Pilsen'de gelecek sezon için de çalışmalar başladı. Maliano <a href="http://maliano.blogspot.com/2011/02/srplara-gore-efes-pilsen-vujosevicin.html">yazmış</a>, Sırplar'a göre Efes Pilsen'in hedefi Partizan efsanesi Dusko Vujosevic. CSKA'dan kötü anılarla ayrılan Dule, Sergio Scariolo ve sene sonunda Valencia ile sözleşmesi bitecek olan Svetislav Pesic ile piyasanın en gözde koçlarından. Disiplinli, savunmayı ön planda tutan, altyapıya ve gençlere önem veren, takım için birlik beraberliği sağlayabilen bir koç olmasıyla Vujosevic'in Efes Pilsen'i özüne döndürebilecek koçlardan olduğunu düşünüyorum, doğru bir yapılanma ve orta-uzun vadede iyi planlarla.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://lh5.googleusercontent.com/-bVi4fL1wYKg/TWt2i2Fu0UI/AAAAAAAAA4A/TgnBhNzskBM/s1600/antonis-fotsis-tribute-champ-2008-09.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="200" src="https://lh5.googleusercontent.com/-bVi4fL1wYKg/TWt2i2Fu0UI/AAAAAAAAA4A/TgnBhNzskBM/s320/antonis-fotsis-tribute-champ-2008-09.jpg" width="320" /></a></div><br />
Raduljica ve Rakocevic'in 1 yıllık opsiyonu hariç tüm yabancılarının kontratı bu sezon biten Efes Pilsen'de yabancı oyuncu arayışları da başladı. Yunanistan'dan gelen haberler Efes Pilsen'in Antonis Fotsis ile ilgilendiği yönünde. Fotsis'in sezon sonunda Panathinaikos ile sözleşmesi bitiyor.burnovichttp://www.blogger.com/profile/13666327349866780926noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-8490443015723299922.post-28230919389959543892011-02-27T13:49:00.001+02:002011-02-27T13:52:26.863+02:00Kim Bu? #2<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://lh4.googleusercontent.com/-SOfo68-b4Qw/TWo5w_x-zAI/AAAAAAAAA38/CWhLcDoYN28/s1600/kimbu2.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://lh4.googleusercontent.com/-SOfo68-b4Qw/TWo5w_x-zAI/AAAAAAAAA38/CWhLcDoYN28/s400/kimbu2.jpg" width="300" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Şimdi büyüdü kocaman adam oldu. Kim bu?</div>burnovichttp://www.blogger.com/profile/13666327349866780926noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-8490443015723299922.post-35550468682634587332011-02-24T21:18:00.000+02:002011-02-24T21:18:16.726+02:00Efes Pilsen Çeyrek Final Aşkına! (MP Siena - Efes Pilsen Maçı Öncesi)<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-AsylUB4q1ws/TWauhjFpYEI/AAAAAAAAA34/j7zHNqelmi4/s1600/Efes-Pilsen-Montepaschi-Siena-AVRUPA-LIGI-19012011-19-B.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="341" src="http://1.bp.blogspot.com/-AsylUB4q1ws/TWauhjFpYEI/AAAAAAAAA34/j7zHNqelmi4/s400/Efes-Pilsen-Montepaschi-Siena-AVRUPA-LIGI-19012011-19-B.jpg" width="400" /></a></div><br />
Efes Pilsen, bu akşam İtalya'da sezonun en önemli maçında Montepaschi Siena ile karşılaşıyor. Tam 5 sezondur Euroleague'de çeyrek final göremeyen Efes Pilsen bu maçı kazandığı takdirde son 8 takım arasına kalmayı garantiliyor. Hesap konusuna girmeye gerek yok; Efes Pilsen yenerse bir üst tura çıkar, yenilirse çıkamaz. İstanbul'da 2 sayılık bir avantaj(daha çok dezavantaj gibi duruyor) var gibi gözükse de bunun çok fazla bir önemi yok, Efes Pilsen bu akşam, bu maçta kendi göbeğini kendi kesmek zorunda.<br />
<br />
Efes Pilsen Top16'ya 2 galibiyetle başlarken Siena ise 2 mağlubiyetle başlamıştı ancak kazandıkları 2 Partizan maçı ile tekrar iddialı konuma geldi. McCalebb'siz oldukça güç kaybeden Siena, Pianigiani sayesinde yine bir şekilde çeyrek finale yaklaştı.<br />
<br />
Montepaschi Siena denildiğinde akla gelen 4 şey var bence; harika taraftar, müthiş savunma, Pianigiani sistemi ve Kaukenas. Şimdi ise bunları biraz daha detaylı inceleyelim.<br />
<br />
Pianigiani'den ve sisteminden bahsedelim önce. Çok disiplinli, her zaman planı programı ön planda tutan bir koç. McCalebb'i kaybettikleri bu dönemde bile iyi bir strateji ile durumu bir şekilde idare etti ve çeyrek final dönemecine getirdi takımını.<br />
<br />
Pianigiani'nin en büyük artılarından biri de Siena'da oturttuğu müthiş savunma. McCalebb'in yokluğunu hücumda hissettikleri kadar savunma da hissetmediler, bu da Siena'nın bir sistem takımı olmasından kaynaklanıyor. İkili-üçlü sıkıştırmaları iyi yapan, savunmada iyi yardımlaşan, adam değişimlerini iyi yapan, uzunların iyi show up yaptığı, zaman zaman tam-yarı saha baskı ile rakibi bezdirip yoran bir savunma düzenleri var. Takım savunmasının en zor ama en önemli konularından olan switch ve show up'ları gerçekten iyi yapıyorlar. Adam değişimi ve perdelemeleri sert bir şekilde yapıp rakip oyuncuları yıpratıyorlar. Özellikle top pota altına indiğinde de ikili veya üçlü sıkıştırmaya geliyorlar, burada iç dış bağlantısını iyi kurarsak onların önemli bir silahını biz elimize geçirmiş oluruz. Özellikle Vujcic'in fundamental'ı, oyun zekası ve pasörlüğü bu çok önem kazanabilir bu konuda.<br />
<br />
McCalebb'siz Montepaschi Siena'nın çok iyi bir hücum takımı olmadığını söyleyebiliriz. Takımın en skoreri 12.8 sayı ortalaması ile oynayan Kaukenas. Her ne kadar yaşı ilerlese de birebirde iyi adam geçebilen, oyun bilgisi kuvvetli ve etkili bir şutör, Siena'nın en önemli dişlisi şu an. Onun ardından gelen ise bu ara kardeşi gibi formsuz olan Ksistof Lavrinovic. Lavrinovic'in formsuz olması bu maçta da kötü oynayacağı anlamına gelmiyor, hem içeriden hem de dışarıdan rahat sayı bulabilen şiddetle dikkat edilmesi gereken bir oyuncu. Skor anlamında bu ikiliye yardım edebilecek diğer isimler ise; Zizis, Moss, Rakovic, Carraretto ve Hairston.<br />
<br />
McCalebb'in yokluğunda oyun kurucu bölgesinde 30-35 dakika süre olan Nikos Zizis soğukkanlı bir oyuncu ve iyi de bir şutör, Top16'da iyi bir performans sergiliyor. Üzerindeki baskıyı arttırıp yıpratırsak, bir de üzerine faul problemine sokabilirsek Siena'yı dar guard rotasyonunda büyük sıkıntıya sokabiliriz. David Moss fiziğiyle avantaj yaratabilen, çok yönlü bir oyuncu. İlk maçta Efes'e oldukça sorun yaratan Milan Rakovic ise fundamental'ı ve oyun zekası düşük olmasına karşı hareketli ve güçlü bir oyuncu. Rakovic ve özellikle de savunmalarının temelini oluşturan Stonerook çok kolay faul almaya müsait oyuncular.<br />
<br />
İyi bir hücum takımı olmayan Siena'nın çok iyi bir savunma düzeninin olduğunu bahsettik. Siena yaptığı bu etkili savunmanın karşılığını maç başına 10 top çalma ile alıyor. Maccabi ile beraber Euroleague'in en çok top çalan takımlardan, daha da önemli bu çaldıkları topları hızlı hücumlarla bitiriyorlar. Maç başına 60-65 sayı üreten takım için bu fast-break sayıları çok önemli. Özellikle Kaukenas açık sahayı seven ve yüksek tempoda etkili olan bir oyuncu, dikkat.<br />
<br />
Bu akşam Efes Pilsen'in en güçlü rakibi ise Palaestra'daki etkili Siena taraftarları olacak. Basketbol taraftarı nasıl olmalı sorusunun cevabıdır Siena taraftarı. Maçın başında yaptıkları seramoni, maç içerisinde takımı ateşlemeleri, her yanlış karara genç-yaşlı, kadın-erkek demeden itiraz etmeleri muazzam. Anlatmak yetmez izlemek gerek, Real Madrid maçındaki performansları:<br />
<br />
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="390" src="http://www.youtube.com/embed/NKx98wHglNw" title="YouTube video player" width="480"></iframe><br />
<br />
Özetlemek gerekirse, Efes Pilsen'in bu akşam savunmadan daha çok Montepaschi Siena'nın savunmasına karşı ne üreteceği önemli. Siena şu haliyle hücum yönü çok güçlü bir takım değil. Kaukenas'ı tutmak ve diğer oyuncuların ekstralarına engel olmak yeterli. Hücumda ise Efes Pilsen'in sıkı Siena savunmasına karşı üretken olabilmesi gerekiyor. İnanmak, mücadele etmek, maça iyi başlamak, iç-dış akışını sağlamak maçın anahtarları olacaktır Efes Pilsen adına. Efes Pilsen çok daha potansiyelli takım Siena göre, tek gereken bunu sahaya da yansıtmak!burnovichttp://www.blogger.com/profile/13666327349866780926noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8490443015723299922.post-35090557249075653652011-02-22T14:59:00.002+02:002011-02-23T15:59:25.495+02:00Euroleague Top 16 5. Hafta Programı (23-24 Şubat 2011)<a href="http://2.bp.blogspot.com/-sAnQKF_4-7o/TWOzQvo64fI/AAAAAAAAAHM/cy7qlGp6Ey8/s1600/log.jpg" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img alt="" border="0" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5576497863862182386" src="http://2.bp.blogspot.com/-sAnQKF_4-7o/TWOzQvo64fI/AAAAAAAAAHM/cy7qlGp6Ey8/s400/log.jpg" style="cursor: pointer; display: block; height: 78px; margin: 0px auto 10px; text-align: center; width: 400px;" /></a><br />
<span style="color: red; font-weight: bold;">23 Şubat Çarşamba</span><br />
19:00 Panathinaikos - Lietuvos Rytas <b>(NTV SPOR)</b><br />
21:45 Union Olimpija - Lottomatica<br />
<br />
<span style="color: red; font-weight: bold;">24 Şubat Perşembe</span><br />
19:45 Zalgiris - Pow. Elec. Valencia<br />
20:15 Fenerbahçe Ülker - Olympiakos<span style="font-weight: bold;"> (NTV)</span><br />
21:00 Maccabi Electra - Regal Barcelona<br />
21:30 Caja Laboral - Unicaja Malaga<br />
21:45 Montepaschi Siena - <span style="color: #000099; font-weight: bold;">Efes Pilsen</span><span style="font-weight: bold;"><span style="color: #000099; font-weight: bold;"> </span>(SKY TÜRK)</span><br />
21:45 Partizan - Real MadridEmre Erdoganhttp://www.blogger.com/profile/01740831789643005334noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8490443015723299922.post-87858607731548004372011-02-17T12:02:00.005+02:002011-02-17T14:22:39.649+02:00Ödüllü Tahmin Yarışması (Efes Pilsen - Real Madrid )<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://2.bp.blogspot.com/-HmhZy8RdwtQ/TV0MybMFZTI/AAAAAAAAAHE/T853jdRVB8Y/s1600/efesliler.jpg"><img style="display: block; margin: 0px auto 10px; text-align: center; cursor: pointer; width: 200px; height: 170px;" src="http://2.bp.blogspot.com/-HmhZy8RdwtQ/TV0MybMFZTI/AAAAAAAAAHE/T853jdRVB8Y/s400/efesliler.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5574625974185977138" border="0" /></a><br />Bu seferki tahmin yarışmamız bu akşam 20.30'da oynanacak<span style="color: rgb(102, 102, 102); font-weight: bold;"> <span style="color: rgb(0, 0, 102);"><span style="color: rgb(0, 0, 153);">Efes Pilsen</span> - <span style="color: rgb(102, 0, 204);">Real Madrid</span></span></span> karşılaşmasıyla ilgili. Doğru tahminde bulunan ilk 3 kişi, 2 hafta sonra oynanacak Efes Pilsen'in Top 16'daki son maçı olan Efes Pilsen - Partizan maçına 2 kişilik bilet kazanacak. Eğer doğru cevap veren olmazsa, talihliler cevaba en yakın tahminde bulunan kişiler tarafından seçilecektir. <span style="color: rgb(0, 0, 102); font-weight: bold;">Lütfen cevabınızı isim ve e-mail adresinizle birlikte yazıya yorum olarak gönderin</span>. Tahminler maç başlayana kadar geçerlidir. Bol şanslar!<br /><br /><span style="color: rgb(204, 0, 0); font-weight: bold;">Soru</span>: <span style="font-size:small;"><span style="font-weight: bold;">Efes Pilsen - Real Madrid maçında Lawrence Roberts - Kerem Gönlüm -Bootsy Thornton üçlüsü toplam kaç ribaund alır? </span></span>Emre Erdoganhttp://www.blogger.com/profile/01740831789643005334noreply@blogger.com7tag:blogger.com,1999:blog-8490443015723299922.post-15069634653185243002011-02-16T19:15:00.000+02:002011-02-16T19:15:39.029+02:00Euroleague Top 16 4. Hafta Programı (16-17 Şubat 2011)<a href="http://3.bp.blogspot.com/-JntYCq2ktlE/TVq92flVD1I/AAAAAAAAAG8/7UkdBRA-9u8/s1600/log.jpg" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img alt="" border="0" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5573976232713064274" src="http://3.bp.blogspot.com/-JntYCq2ktlE/TVq92flVD1I/AAAAAAAAAG8/7UkdBRA-9u8/s400/log.jpg" style="cursor: pointer; display: block; height: 78px; margin: 0px auto 10px; text-align: center; width: 400px;" /></a><br />
<span class="Apple-style-span" style="color: #990000; font-weight: bold;"><br />
16 Şubat Çarşamba</span><br />
19:45 Zalgiris - Fenerbahçe Ülker <span style="font-weight: bold;">(NTV SPOR)</span><br />
<div style="text-align: justify;">21:45 Montepaschi Siena - Partizan<br />
<br />
</div><div style="text-align: justify;"><span style="font-weight: bold;"><span style="color: #990000;">17 Şubat</span> </span><b style="color: #990000;">Perşembe</b></div>20:00 Panathinaikos - Caja Laboral<br />
20:00 Lietuvos Rytas - Unicaja <br />
20:30 <span style="font-weight: bold;"><span style="color: #000066;">Efes Pilsen</span> - </span>Real Madrid <span style="color: #000099;"></span><span style="color: #000099; font-weight: bold;"> </span> <span style="font-weight: bold;"> (SKY TÜRK)</span><br />
21:45<span style="color: #000099;"><span style="color: black;"> Union Olimpija - Maccabi Electra </span></span><br />
21:45 Lottomatica - Regal Barcelona <br />
<span style="color: #000099;"><span style="color: black;"></span></span>21:45 Power Elec. Valencia - Olympiakos <span style="font-weight: bold;">(NTV SPOR)</span>Emre Erdoganhttp://www.blogger.com/profile/01740831789643005334noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8490443015723299922.post-89784525591720704772011-02-13T20:47:00.000+02:002011-02-13T20:47:20.997+02:00Kim Bu?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-mmfdRpCCwmM/TVgmg6lxyMI/AAAAAAAAA30/-R1x210VKW0/s1600/Kim+bu.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://2.bp.blogspot.com/-mmfdRpCCwmM/TVgmg6lxyMI/AAAAAAAAA30/-R1x210VKW0/s320/Kim+bu.png" width="101" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><b>Fotoğrafın yarısını koydum, tahminleri alalım... Kimdir bu?</b></div>burnovichttp://www.blogger.com/profile/13666327349866780926noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-8490443015723299922.post-2180776301188959672011-02-03T20:22:00.000+02:002011-02-03T20:22:37.489+02:00Sonunda Messina'nın Real Madrid'i (Real Madrid - Efes Pilsen Maçı Öncesi)<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/_wNGDNulaKzM/TUnfQmObGjI/AAAAAAAAA3o/mIAddI9GeD0/s1600/real+madrid.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="130" src="http://1.bp.blogspot.com/_wNGDNulaKzM/TUnfQmObGjI/AAAAAAAAA3o/mIAddI9GeD0/s400/real+madrid.jpg" width="400" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div>İlk turda B grubunu 6 galibiyet - 4 mağlubiyetle Olympiakos'un ardından 2. olarak tamamlayarak Top 16'ya kalan Real Madrid, McCalebb'in sakatlığından sonra grubun "1. torba görünümlü 2. torba takımı" haline geldi. Messina'nın takımı Top 16'ya 2/2 ile başlayarak bu unvanın da hakkını vermiş oldu.<br />
<br />
En son 30 Aralık'ta ezeli rakibi Barcelona'ya boyun eğen Real Madrid o tarihten bu yana mağlubiyet yüzü görmedi. Aynı durum 2 Ocak'ta Fenerbahçe Ülker'e yenilen Efes Pilsen için de geçerli. İki takım arasındaki benzerlik bununla da sınırlı değil. Euroleague'de evinde maç kaybetmeyen 3 takım var. Bunlar; Maccabi, Real Madrid ve Efes Pilsen. İlk turda 4 mağlubiyet alan Real Madrid bunların 4'ünü de deplasmanda aldı. Ligde 3 mağlubiyetleri var, o 3 mağlubiyet de Caja Magica dışında.<br />
<br />
Geçtiğimiz hafta Avrupa'nın en zor deplasmanlarından birinden galibiyetle çıkan Efes Pilsen bu akşam yine Avrupa'nın en zor deplasmanlarından birine çıkıyor ve karşısındaki rakip de en az kendi kadar formda. Yaklaşık 2 senedir bir türlü istediği takımı sahaya yansıtamayan Messina bu sefer taşları yerine oturttu gibi. Elindeki önemli parçaları bir araya getirerek tehlikeli bir takım oluşturabildi, gerek hücumda gerekse de savunmada işleyen bir sistem yaratabildi sonunda.<br />
<br />
Real Madrid'in "takım" olduğunu kanıtlayan verilerle başlayalım... Öncelikle şunu belirtmek lazım, takımın sabit bir ilk beşi var; Prigioni(Rodriguez), Llull, Suarez, Reyes, Tomic. Kenardan gelerek önemli katkı yapabilecek isimler ise; D'or Fischer, Rodriguez, Tucker, Velickovic ve 91'li Mirotic. Toplamda bu 10 oyuncu arasında süreyi uygun bir şekilde dağıtıyor tecrübeli koç Messina, bu takımın diri kalması açısından gayet önemli. Bu isimlerinin yanında benchte oturan diğer isimler ise Vidal ve yeni transfer Mirza Begic.<br />
<br />
Takımın direksiyonu 33 yaşındaki Pablo Prigioni'de. Sistemin önemli parçalarından, skorer olarak çok fazla öne çıkmıyor belki ama takım arkadaşlarını öne çıkarıyor, düzenin işlemesi açısından çok önemli tecrübeli guard. Yedeği olan Sergio Rodriguez için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Rodriguez ise aslında yetenekli, birebiri güçlü, saha görüşü iyi bir oyuncu. En büyük dezavantajı kolayca kontrolden çıkmak ve vasat şutu. Kendine hakim olamadığı zaman takıma yarardan çok zarar veriyor.<br />
<br />
Takımın en skoreri 12.7 sayı ortalamasıyla Sergio Llull. Ayrıca oyunda kaldığı 27 dakikayla da Messina'nın en çok güvendiği oyuncu konumunda. Hücum yöne güçlü, pürüzsüz bir bileğe sahip, savunması da gayet kuvvetli. Ondan sonra en çok süreyi alan oyuncu ise Carlos Suarez, tamamlayıcı parça, takımı "takım" yapan oyunculardan. Oyunun iki yönünü de iyi oynayabilen, gerektiği zaman skor katkısı yapan, gerektiği zaman ribaund alan, gerektiği zaman ise sistemin işleyişini sağlayan oyuncu. Bu ikilinin uyumu bu sezonki başarılarının en büyük etkenlerinden. Bu ikiliye benchten destek veren oyuncu ise Clay Tucker. Daha çok olayın şut ve skor yönünde bulunan ABD'li oyuncu bu sezon ritmi tam olarak bulamasa da soyadının hakkını verebilecek bir şutör.<br />
<br />
Gelelim uzun rotasyonlarına... Real Madrid pota altında Euroleague'in en iyilerinden biri. Euroleague en çok ribaund alan takımı; maç başına ortalama 40 ribaund alıyorlar! Felipe Reyes, Ante Tomic, D'or Fischer, Nikola Mirotic, Novica Velickovic ve Mirza Begic. Felipe Reyes ve Ante Tomic bir sıkıntı olmadığı zaman ilk beş çıkan uzanlar. Reyes; Llull ve Tucker'ın ardından takımın en skorer 3. oyuncusu konumunda, ribaundda da takımın 3.sü. Müthiş güçlü ve winner bir oyuncu. Ante Tomic, Messina'nın KK Zagreb'den getirdiği ve güvendiği yetenekli bir uzun. Yetenekli ancak bitiricilik açısından zayıf. Fiziğiyle ve ayak hareketleri önemli farklar yaratabiliyor. Rakibine çok kolay faul yaptırabilen bir oyuncu ama yaptırdığından daha fazla faul de yapabiliyor. Çabuk faul problemine girebilmesinin yanından oyun içindeki düşüşleri de diğer bir zaafı 23 yaşındaki oyuncunun. Fischer ise kenardan gelerek nerede ne ribaund varsa silip süpüren bir oyuncu. Takımın en çok ribaund alan ve en çok blok yapan oyuncusu. Çok iyi bir atlet, çok iyi bir savunmacı. Hücumda ise bu görüntüden çok uzak Top 16'da oynadıkları 2 maçta %22.2 saha içi yüzdesi var ki, bunu bu maçta da sürdürmesi temennimiz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/_wNGDNulaKzM/TUrwrwq1XfI/AAAAAAAAA3w/GMixB5F_3Rw/s1600/mirotic.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/_wNGDNulaKzM/TUrwrwq1XfI/AAAAAAAAA3w/GMixB5F_3Rw/s1600/mirotic.png" /></a></div><br />
Son haftalarda adından en çok söz ettiren isimlerin başında geliyor Nikola Mirotic. 91 doğumlu oyuncu geçtiğimiz hafta Siena maçında sadece bir şut kaçırarak 16 sayı - 4 ribaund - 3 blok - 1 asist - 1 top çalma ile oynadı ve geri dönüşteki en önemli oyunculardan biri oldu. 2009 yılında Nike'ın düzenlediği gençler turnuvasında şöyle bir performansı var ki, her ne kadar bir ölçü olmasa da potansiyelini <a href="http://www.euroleague.net/competition/players/showplayer?clubcode=MAD&pcode=000796&seasoncode=E2010">gösteriyor</a> keratanın. Bu akşam da yine sahneye çıkabilir, dikkat. Bu sene istediği süreleri bulamasa da Velickovic'in de fark patlama yapabilecek bir oyuncu olduğunu söyleyelim. Olaylı bir şekilde transfer olan 2.20'lik Begic ise kadroda yer almasına karşı daha sahada ter dökemedi.<br />
<br />
Toparlamak gerekirse; Efes Pilsen gerçekten Avrupa'nın en zor deplasmanlarından birinde bu akşam. Evinde bu sezon hiç maç kaybetmeyen ve şu ara müthiş bir form grafiği yakalamış bir Real Madrid var karşısında. Avrupa'nın en iyi koçlarının başında gelen Messina sonunda taşları yerine oturtabildi bu takımda ve şimdi sistem tıkır tıkır işliyor ancak Efes Pilsen'in de bu sistemi bozabilecek silahları var. Llull'u devreye sokmamak, pota altında ribaundlarda ezilmemek, faul yapmaya yatkın rakip uzunlara(Reyes, Tomic, Fischer) erken fauller aldırmak bu akşam takımın Caja Magica'dan galibiyetle dönmesini sağlayabilir, ki buna inancımız tam!burnovichttp://www.blogger.com/profile/13666327349866780926noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-8490443015723299922.post-24278598573711911032011-02-03T16:35:00.000+02:002011-02-03T16:35:18.713+02:00Ödüllü Tahmin Yarışması (Real Madrid - Efes Pilsen)<a href="http://3.bp.blogspot.com/_159rj0qNXII/TUq7gylfL5I/AAAAAAAAAG0/5ojE1GB5Ayw/s1600/efesliler.jpg" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img alt="" border="0" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5569470061206253458" src="http://3.bp.blogspot.com/_159rj0qNXII/TUq7gylfL5I/AAAAAAAAAG0/5ojE1GB5Ayw/s400/efesliler.jpg" style="cursor: pointer; display: block; height: 170px; margin: 0px auto 10px; text-align: center; width: 200px;" /></a>Bu akşam 21.45'de oynanacak<span style="font-weight: bold;"> </span><span style="color: #000066; font-weight: bold;">Real Madrid - Efes Pilsen</span> karşılaşmasıyla ilgili bir tahmin sorumuz olacak. Doğru tahminde bulunan ilk 3 kişi, 17 Şubat'taki Efes Pilsen - Real Madrid maçına 2 kişilik bilet kazanacak. Eğer doğru cevap veren olmazsa, talihliler cevaba en yakın tahminde bulunan kişiler tarafından seçilecektir. <span style="color: #000066; font-weight: bold;">Lütfen cevabınızı isim ve e-mail adresinizle birlikte yazıya yorum olarak gönderin</span>. Tahminler maç başlayana kadar geçerlidir. Bol şanslar!<br />
<br />
<span style="color: #cc0000; font-weight: bold;">Soru</span>: <span style="font-size: small;"><span style="font-weight: bold;">Real Madrid - Efes Pilsen maçında Kerem Tunçeri - Igor Rakocevic - Nikola Vujcic üçlüsü toplam kaç asist yapar? </span></span>Emre Erdoganhttp://www.blogger.com/profile/01740831789643005334noreply@blogger.com29